1. 126.
    0
    Geçen gün yatağımda uzanıp televizyonu zaplarken Stv'de şirinlere denk geldim.. Hacı şirin baba ve şirine bacının imam nikahıyla evlenmelerini izlerken girdiğim depresyonun ardından telefonum çaldı. 2-3 yıldır konuşmadığım, tam 5 sene evvel Almanya'ya gidip orda hayat kurmuş olan Selim arıyodu beni. Telefonu açtım. Bana: "Abi istanbul'a geldim bizim kahvede görüşelim." dedi. Hemen yataktan kalkıp üstümü giydim ve bizim kahvehaneye doğru yol aldım.

    Selim, benim panpa Şükrü ile oturmuş sohbet ediyordu. Yanlarına oturdum, havadan sudan konuşmaya başladık. Selim: "Abi ben minibüs işine girdim gelin gezdiriym sizi." dedi. Minibüse bindik, orda devam ettik sohbete.. Almanya hakkında sorular sordum, Selim'de bana şehir yapılandırmalarını, orda yaşayan türkleri, alman hatunlarını anlatmaya başladı.. Ancak Şükrü, Almanya hakkında bir tak bilmediği için sürekli "Seğlim abeeey bizim Volki napıyo top oynuyo mu?? Orda zenci karı mı var mığydı? Kovağlanıyo muydunuz orda? iyi mal var mığydı?" diye sorular yöneltmesinde ve Selim'in bozuk türkçesinden epey bir sıkıntı çektim..

    Bir süre sessiz oturduk, birden Şükrü beni dürtüp: "Abiğ abiğ bak ne kadar güzel yazığmış.." dedi. Ben de: "Kim lan? Ne yazmış?" diye şaşırdım. O da: "Abiğ görmüyo musun Atatürk demiş.. Ne büyük adam yaa." dedi. Eliyle minibüsün dikiz aynasının üstünü işaret ediyodu..

    Ayna üstünde "Lütfen Bozuk Para Veriniz." (M.Kemal Atatürk) yazıyodu.

    Bunu görünce durup inmek istedim ancak Selim: "Kesinlikle olmaz abi bırakmam sizi." dedi çünkü para istedi.. Sırf bırakması için ikimiz adına da beşer lira verip indik. Ya bir insan bu kadar sene içinde nasıl değişebilir? Bunu düşününce ülkemin kıymetini daha iyi anladım ve yere eğilip toprağı öptüm.

    Ben öptüm diye Şükrü'de öptü.
    ···
   tümünü göster