1. 201.
    +3 -1
    @175 ülkücülük 4000 yıllık bir türk davranışı, türk hareket tarzıdır. buna göre ülkücülük sisteminin temeli "nizam-ı alem" "ilayi kelametullah" dır. tabi eski türkler için sadece cihana nizam getirmek hükmü var.
    bu adamlar dünyaya adaleti biz getiririz inancı ile, dünyaya hakim olma amacı ile hareket ediyorlardı. ülkü yapılmak istenen hedeflenen şey. hepimiz bir nevi ülkücü sayılırız. hep bir amacımız var. nedir o efendim: işte evlenecem, şu işe yapacam, şu okulu okuyacam diyoruz. tabi bu nasıl anlamda ülkücülük tartışılır.
    -şimdi asıl mevzuya gelecek olursak ülkücülük meteneden yavuza kanuniden atatürke kadar her büyüğümüzün ana kaynağı idi. tabi bu kurum atatürkten sonra atsıza kadar gelebildi. türkeş mevzularına girmek istemiyorum. 80'lı yıllarda bilirsiniz insanlar birbirlerine kıydılar. tabi ben burada ikilik çıkarmak istemem ancak idam edilen bir ülkücü annesine yazdığı mektupta şunu diyordu:
    "anne üzülme.
    mustafalar ölür, allah davası ölmez."
    bu söz onların ne denli inanmış ülkücü olduklarını ortaya koyar.
    ancak devlet elden gidiyor diye sokağa çıkan insanlar yine o devlet tarafından öldürüldü katledildi.
    şimdi bu ülkede ülkücü yok. gençlerde bilhassa. ben her ne kadar türkçülüğe ömrümü verecek ve bu yaşıma kadar vermiş olsam da kendimi ülkücü görmüyorum.
    ülkücülük muazzam bir sanattır.
    karı kız peşinde koşmakla, o adamı bu adamı döveyim de, yemin edeyim, kurt işareti yapayım demekle ülkücü olunmuyor.
    ülkücü adam tıpkı peygamberin sözleri gibi "elinden, dilinden ve belinden" emin olunan olmalıdır.
    vesselam.
    ···
   tümünü göster