1. 26.
    +5 -2
    @19 kardeşim şimdi nasıl anlatılır bilmiyorum ancak şöyle başlayayım:
    servet somuncuoğlu hoca ile konuştuğumuzda bana şöyle demişti
    "... (ismim) araştırmalar şunu gösteriyor ki biz çok önceden de anadoluda varmışız."
    sonra bu konlarda onlar çalışma yapıldı. en son çıkan kitap tarihi değiştirdi. "damgaların göçü."
    damgaların göçü anadoludan sibiryaya taşlardaki damgalar, runik harfler, kaya resimleri, duaları içeriyor.
    ne ilginç ki 3000 yıl evvel ankara güdülde bir taşa vurulan bir damga ile 1000 yıl sonra ortaasyada vurulan damga aynı.
    yahut 4000 yıllık bir kurt motifi var ve bu motif 2000 yıl sonra denizlide yapılmış. bunun sebeplerini şöyle anlatayım
    türkler ibadetlerini her zaman çok yükseklerde ki bnu genelde 1500 rakım ve üstü dağlarda yapıyorlardı. dağ ne kadar yüce ise inanışlarında o kadar tanrıya yakın oldukları anlayışı vardı. bu sebeple her kişi kendine ait damgaları yapıyor ve tanrıya kurban adıyordu. ne tesadüf 2000 yıllık bir yazıtta ki bu ankara güdülde şu yazıyor
    "tengri: ulu: av: sunak: av: hayvanlarımı: kabul: et: güçlü: kıl:"
    bu okunabilen kısmı.
    ayrıca bu izler yani damgalar çinden anadoluya sibiryadan amerikaya hatta mısıra kadar gidiyor.
    ben her yerde türk vardı diyecek süper sonik bir sapık değilim ama bazı izler bunu demesek de konar göçer olduğumuzdan dört bir yana damga vurmuşuz dememizi sağlıyor.
    ···
   tümünü göster