sahoşken yaptığımız saçmalıklar

10-12 arkadaş toplandık bizim evde. içkiden önce güzelce 2 şer makarna yemeğimizi yedik. bi grup absoult votka aldı bi grup 100lük rakı. ben rakıyı içen gruptaydım 3-4 kişiydik. dolayısıyla kişi başına kafa yapacak kadar düşüyodu. neyse başladık içmeye. 1.. 2.. 3.. derken oldu 7-8 bardak. benim "ağlama yar ağlama anam" şarkısına olan hassasiyetimi bilen bir bin o şarkı eşliğinde bana gaz verdi. 2 bardak sek rakıyı da orda zütürdüm. kafam iyice 31 olmuştu. artık sofradaki rakı bardaklarına saldıracak kadar kaybetmişim kendimi. bi bardağı düşürdüm bardağın üst tarafı kırıldı hilal şeklinde. neyseki yarısı döküldü sadece diğer yarısı bardakta durur mu tabi. hooop mideye. bu arada kırılan cam parçalarından biri ayağıma girdi. fark ettim aslında etmedim değil de "amaaan gibtir et giberler sabah çıkartırım" diye düşündüğümden pek giblemedim, içmenin derdine düşmüştüm çünkü. o kegib bardağı bitirdikten sonra artık sınıra dayanmıştım. odama çekildim,.

uyku tutmadı haliyle çünkü içerde muhabbetin kralı dönüyodu. "abiniz geldiiii" naraları atarak girdim içeri. herkes yamulmuştu. bi arkadaş benim ağlamam lazım diyip kahkahalarla gülerken diğeri pert olmuş odanın bi köşesinde yatıyodu. bi başkasının da rakı çenesine vurmuş anlatıyo da anlatıyo. ne anlattığını ne kendi biliyo nede karşısındaki. böyle gibik bi ortamdı işte. ben oturdum efendi efendi. birazdan rakı şahlandırdı beni. kalktım herkese sırayla sarılıp öptüm. kucaklarına oturmadım merak etmeyin. bildiğin yanak lan işte. elini yannanına zütürme giberün. neyse sırayla öptüm sarıldım milleti. derken sıra şu çok konuşan elemana geldi. oda tam plastik sandalyede oturuyodu. "kardeşiiiiiiiiiiiiiim" diye sarılıp tüm gücümle bastırdım elemanı aşşa doğru. sandalye kırıldı eleman çaat diye düştü yere. millet komada. odanın bi köşesine çekilmiş yerdeki elemanın yanına yattım. ona da bi öpücük verdim. dıbına koyim kendimden şüphe ettim lan bunu anlatırken. gizli gaylık mı var bende yoksa. neyse hikayenin asıl kısmı bu değil. gay may değilim ben giberim. daha sonra ben çekildim bi kenara, ev arkadaşımın özenle yaptırıp taaa samsundan getirdiği minderlerin üstüne yattım. 5 dakika geçti geçmedi midemden yukarı çıkan makarna sürüsüyle açtım gözümü. elimi ağzıma zütürdüm ama nafile. neyine yiyosun am bozması 2 tabak makarnayı. yarısı dışarı çıktı yarısı yüzümde kaldı dıbına kodumun makarnasının. ellerim kırılaydı da yapmayaydım. ilk defa içkiden dolayı kusuyorum bi utançmı oldu ne oldu artık kimsenin suratına bakmadan banyoya attım kendimi. ama banyoya gittiğim haricinde hiç bişey hatırlamıyorum ciddi ciddi. yan yan yürüyorum zaten video çekmiş arkadaşlar inanamadım kendime. neyse binler banyoya gitmişim, açmışım suyu. üstümde pijamalar ahizeyi göğsüme tutup yannan yemiş karı gibi sırıtıyomuşum. doğal olarak üstüm başım kusmuk su karışımı saçma sapan bişey. sonra arkadaş gelip yıkamış baştan aşşa temiz çamaşır çıkartmış giy bunları demiş çıkmış odadan. bende giymişim. bunlar bana tecavüz felan etmiş olmasın lan o gece? hiç bişey hatırlamıyorum dıbına koyim ya.

sabah gözlerimi açtığımda üstümün kuru olduğunu farkedip şaşırdım. banyoya girdiğimi hatırlıyodum çünkü. yere baktım ıslak kıyafetlerim. daha sonra salona geçtim ki... geçmez olaydım allah kahretsin. o görüntüyü hayatım boyunca unutamam ya. 2 çekyat düşünün 30 yıllık eski püskü birbirine yaklaştırılmış. arasında züt kadar bi masa. üstü altı sağı solu her tarafı çöp. üzerinde 25 tane bardak en az. boş 70lik absoult, 100lük yeni rakı, yarı dolu 70lik efe rakı ve yarı dolu 150lik istanblue şişeleri... çiğ köfte çöpleri, cips ambalajları. evet hepsi tek bi masanın etrafında ve iki çekyatın arasında. ama daha durun en etkilisi en arkada. 2 tabak hiç çiğnenmemiş makarna kusmuğu!!! ulan o kusmuğu yesem o kadar iğrenmezdim. 2 saatimi aldı temizlemek abartmıyorum. abi ne kadar iğrenç bişeydir bu, bezle topluyosun vıcık vıcık, hele bide kokusu yok mu ciddi anlamda adamı ayakta gibiyo ya. minder desen batmış o da ayrı bi dert. temizlemek için cifin bahar kokulu bi temizleyicisi var onu kullandım. artık o temizleyiciyi ne zaman koklasam kusmuk kokusu zannediyorum o derece. kutuyu komple boşalttım nafile dıbına koyayım. neyse allem ettik kallem ettik temizledik. bombayı arkadaşlardan öğrendim o gece ben yattıktan sonra polis gelmiş eve. diğer grup evlerine kaçmış apar topar. geceyi erken noktalamışlar.

kahvaltıya da o kaçaklara gittik. dün gece yaşadıklarım artı sabah çektiğim kabir azabı yetmezmiş gibi birde ne çıktı tahmin edin? ayağımda cam var dıbına koyim. bildğin cam. yürüyemiyorum yolda adam gibi ayağımı her bastığımda sanki http://www.1man1jar.com da adamın zütünde kırılan kavanoz parçacıkları tek tek ayağıma giriyor. her basışta daha kötü oldu ayağım. 2 gün bekledim at yannanı yemiş ferreci gibi doktora gitmek için. röntgen çektiler ayak serçe parmağımın ekleminin oraya girmiş cam. yannan gibi duruyodu karşımda. doktor dedi ben alamam onu bekleyelim bi hafta görelim ne olacak. iyi dedim tamam. beynini gibeyim doktor, ne olmasını bekliyodun huur çocuğu? vücudumun camı eritmesini mi? bekledikçe daha kötü oldu. bi hafta sonra özel bi hastaneye gittim istanbula ailemin yanına geldiğimde. ayağımı uyuşturdular açtılar yarayı iyice kamera sokup yerini tespit ettikten sonra çıkarttılar camı. cam üçe ayrılmış içerde daha doğrusu üç parça çıkarabildiler diğerleri un ufak olmuş içeride. hala o metallerin ayak kemiğime değme sesi kulağımda çınlıyo binler. nasıl bi gıcırdamadır o aq kendimi kurbanlık koyun gibi hissettim.

o günden sonra taktir edersiniz ki ağzıma bi gram içki sürmedim, sürmemde. ders olsun bu da liseli binlere üniversiteye geçince içkinin dıbına koyucam demeyin zira o döner sizin zütünüze koyar. hadi eyvallah.

özet: yazmak bi saatimi aldı. 2 dakkanı ayırıp okumuyosan gibtir git bin!