fransızca bilmeyen yazarlar defolsun gitsin

"senin gözünü şişirir, senin karını alırım; senin karını var ya, istanbul'un mütevazi köşelerinde, o yedi tepesinde, karını anırta anırta, kanırta kanırta giberim. karını sert giberim . şimdi gel beni öldür namusunu kurtar, ananı da giberim, karını da giberim. ... , rüyalarına giricem, beni hissedip karının yanına yaklaşamayacaksın. ikinizin arasından bir anda çıkıcam şam şeytanı gibi, bir karına bir sana, bir karına bir sana sabaha kadar dıbına koyayım; bir oraya bir buraya, bir oraya bir buraya ver allah ver... sabah karınla beraber zütünü tuta tuta evin içinde sağa sola koşacaksın. ... senin o at suratlı karının, ağzına köseoğlu sucuğu, zütüne de coşkundan bir adet kavurma yerleştiririm, ananı arvadını giberim; bu sanalda seni görmeyecem, gelir senin kulaklarını çeker, gözünden yaş gelene kadar tokatlarım seni; muallaknin oğlu seni. seni tutar zütünden giberim, bak seni sandala alırım, üsküdar'a gider iken aldı da bir yağmur, katibimin setresi uzun eteği çamur... dıbına korum o sandalın küreğini zütüne sokarım senin, sokar... he, avradını gibtimin pekekenti, bunalttı lan muallak beni."