+1
-1
daha allah ile cihan yok iken, biz anı var edip ilân eyledik
hakk'a hiçbir lâyık mekân yok iken, hanemize aldık mihman eyledik
kendisinin henüz ismi yok idi, ismi şöyle dursun cismi yok idi
hiçbir kıyafeti, resmi yok idi, şekil verip tıpkı insan eyledik
allah ile işte burada birleştik, nokta-i âmâ'ya girdik yerleştik
sırrı künh ü kenzi orda söyleştik, ismi şerifini rahman eyledik
âşikâr olunca zât'ı sıfat'ı, kün dedik var ettik bu semâvâtı
birlikte yarattık hep kâinatı, nam-ı nisan'ını cihan eyledik
yerleri gökleri yaptık yedi kat, altı günde tamam oldu kâinat
yarattık içinde bunca mahlûkât, erzâkını verdik ihsân eyledik
asılsız fasılsız yaptık cenneti, huri gılmanlara verdik zîneti
türlü vaatlerle her bir milleti, sevindirip sad-ı handân eyledik
bir cehennem kazdık gayetle derin, lâf ateşi ile eyledik tezyin
kıldan gayet ince, kılıçtan keskin, üstüne bir köprü mizan eyledik
gerçi kün emri ile varoldu cihan, arş-ı kürsi gezdik durduk bir zaman
boş kalmasın diye bu kevn-ü mekân, âdem'in halkını ferman eyledik
irfan olan bilir sırrı müphemi, izhar etmek için ismi âzam'ı
çamurdan yoğurduk, yaptık âdem'i, ruhumuzdan bir rûh revân eyledik
âdem ile havva birlik idiler, ne güzel bir mekân bulduk dediler
cennetin içinde buğday yediler, sürdük bir tarafa puyan eyledik
âdem'le havva'dan geldi çok insan, nebîler, velîler oldu nümâyân
yüzbin kere doldu boşaldı cihan, nuh nebiyyullah'a tufan eyledik
salih'e bir deve eyledik ihsan, kayanın içinden çıktı nâgâhan
pek çokları buna etmedi iman, anları hâk ile yeksan eyledik
bir zaman eshab-ı kehf'i uyuttuk, hazreti musa'yı tur'da okuttuk
sit'e çuha yaptık bezler dokuttuk, idris'e biçtirip kaftan eyledik
süleyman'ı dehre sultan eyledik, eyyub'a acıdık derman eyledik
yâkub'u ağlattık nalân eyledik, musa'yı şuayb'a çoban eyledik
yusuf'u kuyuya attımış idik, mısırda kul deye sattırmış idik
zeliha'yı ana çattırmış idik, zellesinden bend-i zindan eyledik
davut peygambere çaldırdık udu, kazadan kurtardık lût ile hûd'u
bak ne hâle koyduk nâr-ı nemrut'u, ibrahim'e bağ-ı bostan eyledik
ismail'e bedel cennetten kurban, gönderdik sâd oldu halil-i rahman
balığın karnını bir hayli zaman, yunus peygambere mekân eyledik
bir mescide soktuk meryem ana'yı, pedersiz doğurttuk orada isâ'yı
bir ağaç içinde zekeriyâ'yı, biçtirip kanını rizân eyledik
beytülmakdis'te kudüs şehri'nde, nehri seria'da erden nehri'nde
tathir etmek için gününb birinde, yahya'yı isâ'yı üryan eyledik
böyle cilvelerle vakit geçirdik, bu enbiyâ ile çok iş bitirdik
başka bir nebîyi zişân getirdik, anın her nutkunu kur'an eyledik
küffârı, kureyş'i ettik bahane, muhafazid mustafa geldi cihan'e
halkı davet etmek için imane, mürtezâ'yı ana ihvân eyledik
ana kıyas olmaz asla bir nebî, nebîler şâhıdır hakk'ın habîbi
dünyanın ukbâ'nın odur sebebi, biz anı nebîyi zişân eyledik
hak muhafazid-ali ile birleştik, hep beraber kab-ı kavseyn'e gittik
o makamda pek çok muhabbet ettik, leyletel'esra'yı seyrân eyledik
bu sözleri sanma her insan anlar, kuş dilidir bunu süleyman anlar
bu sırrı müphemi ârifan anlar, çünkü cahillerden pinhan eyledik
hak ile hak idik biz ezelî'de, ta rûz-u elest'te kâlûbelî'de
mekânı huda'da bezm-i celî'de, cemâlini gördük iman eyledik
vahdet âlemini bilmeyen insan, insan suretinde kaldı bir hayvan
bizden ayrı değil hazreti sübhân, bunu kur'an ile âyân eyledi
sözlerimiz bizim pek muhakkaktır, doğan, ölen, yapan, bozan hep hak'tır
her nereye baksan hakkı mutlaktır, ahvâli vahdeti beyân eyledik
vahdet sarayı'na girenler için, hakk'ı hakk'el-yakîn görenler için
bu sırrı harabî bilenler için, birlik meydanında cevlân eyledik
Tümünü Göster