cesurla bugün kavga ettik

mahallede maç yaparken muallak bizim kalenin taşlarıyla oynadı kaleyi büyüttü.
ben gördüm tabi bunu hemen gittim sordum hesabını, sövdüm biraz oda inkar etti
sonra bende onların kalesini büyütünce bunun zoruna gitti bana sataştı biraz kavga ettik sonra maça devam ettik.
bi golümü saymadılar amk aut diye. hayali kale direklerinin üstünden geçmiş sözde top
sonra maç bitti arkadaş evden 2.5 litrelik şiseye su doldurup getirdi hepimiz sırayla kana kana içtik
biraz oturduk hep beraber kaldırımda cesurla o sıra 3 taş oynadık 2-2 bitti oda. musa geldi elinde cipsiyle
bi baktık tasodan ash'ı çıkarmış tabi hepimiz meraklı şaşkın gözlerle ona baktık ne şanslı çocuktu.
sakladı tasosunu cebine koydu kimseye vermedi ardından hep beraber cipsi yedik.
ali atladı ordan hadi erik toplayalım biraz dedi. hasan amcanın bahçesinin önünde toplandık hepimiz
planımız hazırdı ben ali kazım musa erdem doğukan muhafazid ağaca dalacağız cesur'da nöbet tutacak.
yalnız hasan amcanın ağaçlarına dalmak yürek ister her babayiğidin harcı değildir.
neyse hepimiz çıktık ağaca birer ikişer erikleri toplamaya başladık
tam bütün ceblerimi doldurmuştum ki cesurun ağaca dalan varrrrrr diye haykırışıyla atladım ağaçtan
hepimiz korku ve heyecanla tarlaya doğru kaçmaya başladık hasan amca çoktan inmişti aşağıya arkamızdan sövdü durdu
biz ise bu olayı atlatmanın şerefine eriklerimizi çıkarıp yemeye başladık. muallak cesur gülme krizine girmişti.
kimse takmadı bu yaptığını sonuçta hepimiz aynı şeyi yapıyoduk yinede en az eriği cesura verdik
erikleri yerken düşündümde ağaca dalarak topladığımız eriğin tadı hiç bir erikte yoktu.
eriklerimizi yedikten sonra mahalleye indik tekrar doğukan bakkaldan sporcu kağıdı aldı
bi baktık sporcu kağıdının içinden serhat akın yapışkanını çıkardı hepimiz şaşkın gözlerle baktık ona
kolay değil fenerbahçe kadrosunun en zor çıkan futbolcusunu bulmuş bigiblet için tüm takımı tamamlamıştı.
doğukan sevinçten havalara uçuyodu bigiblet için topladığı takımı çoktan vermişti bakkalcıya
hava kararmaya başlamıştı hepimiz çok acıktık anlaşıp eve gittik yemek yiyip yarım saat sonra aynı yerde buluşacaktık
bi güzel yedim yemeğimi sonra hemen dışarı çıkmak için kalktığımda evdekiler dur daha yeni geldin hemen nereye dediler
ama ben bunu hiç duymadım bile sadece oyun aşkıyla yanıp tutuşuyordum
neyse hep beraber söylediğimiz saatte tekrar aynı yerdeydik karanlık çökmüş tam saklambaç havasıydı
sıra kimin yumacağına gelmişti ben önceden ayarladığım portakalı soydum baş ucuma koydum tekerlemesi sayesinde
çakallık yapıp kendim yummaktan ebe olmaktan kurtuldum ebe olarak kazım çıkmıştı
yumdu o yumarken dikkat ettim 40 dan sonra hep üçer beşer sayıları atlamaya başladı
neyse zaten hepimiz çoktan saklanmıştık bizi karıştırsın diye muhafazidle üstümüzdekileri değiştik
kazım saymayı bitirmiş sobe noktasının önünde fazla açılmadan bizi arıyodu ali oradan açıııııllll diye bağırınca
hem kendi yerini hemde doğukan cesur musa ve erdemin yerini belli etti kazım hepsini teker teker sobeledi
aradan 3-4 dk. geçti artık tek umutları ben ve muhafazid kalmıştık
saklandığım yerden elbisenin ucunu gösterince kazım sevinçle muhafazid sobe diye bağırdı
ben hemen gururla atladım oradan oleyyy yandın gibi şeyler söyledim ben muhafazid değilim derken benim elbisemi giyen muhafazid ordan çıka geldi kazım çok üzülümüştü ama biz çok mutlukduk.
saklambaçtan sonra biraz simit oynadık bizim simitttttt diye bağırışımız bülent ersoyun çileeeeeeeee diye bağırışında bile yoktu
bi ara nefesim tükendi tekme tokat dayak yedim ama mutluydum o anki dayak yicem korkusu hiç bişeyde yoktu
ve biraz sonra uyandım etrafıma şaşkın şaşkın baktım olayın farkına varınca gözlerim dolmuştu anladım ki biri çıkıp dile benden ne dilersen dese sadece çocukluğuma geri dönmeyi isteyecektim