1. 826.
    +2
    biraz dolandıktan sonra onu bu dünyada nefes aldığım tek yere zütürcektim. göğsünü sırtıma dayamıştı. hıçkırıyordu içten içe.o ağladıkça, onun gözyaşları benim yüreğime yağıyor sanki. daha sonra tekrar buharlaşıp gözlerimden yağmur oluyordu. sonunda gelmiştik. motoru durdurdum.
    ayaklığını indirdim. motordan indik. etrafı ürkek gözlerle inceliyordu. elindeki selpağa burnunu silerken daha buranın neresi olduğunu sordu.
    her zaman oturup içtiğim dala doğru geçtim. dala oturup buraya gelirsen buranın neresi olduğunu kendisinin neresi olduğunu anlayacağını söyledim. yanıma gelip oturduğunda bütün bir kasaba görünüyordu. ayaklarının altından akıp giden suya gözdamlası düştü.
    ···
   tümünü göster