1. 26.
    +2
    @1

    bu konudaki görüşlerimi 3 madde halinde topladım.

    1- sen ne sunuyorsan, ancak ona denk olanı talep etmelisin. fazlası insanı yorar, kalbi yorar, beyni yorar... yorgunlukla yaşanmaz. kendisi bakir olmayan, bakire aramasın. sen her taku yiyeceksin, sonra en safını temizini isteyeceksin... hadi ahlakın bunu anlamaya yetmiyor, o zaman aklını kullan: tecrübesiz erkekler tecrübesiz kadınlarla, tecrübeliler de, tecrübeli kimselerle birlikte olsunlar ki, uyumsuzluk yaşamasınlar. ya sıfırdan birlikte öğrensinler ya da zaten dibine kadar ikisi de biliyor olsunlar.

    2- günümüzde diplomalı olmak erkek ve kadına farklı şekillerde anlatılıyor. erkek, aile geçindirsin, sorumluluk sahibi olsun diye, kadın, parası olsun da kocasına ezilmesin diye okul okuyor. yani tavşana kaç tazıya tut deniyor sistem tarafından. öyle olunca da, kadını zaptetmek için sürekli ondan daha paralı olmak lazımgeliyor. kadın da farkında olmadan hep daha zenginini arıyor. o zaman da ben şöyle düşünmeye başlıyorum, madem ben insan gibi birlikte olmak yerine "paramla kadın satın alıyorum" o zaman paramın karşılığını tam almak isterim, amabalajında delik olmasın isterim, hava almamış olsun isterim.

    3- ikili ilişkilerde beklentilerin içeriği çok da önemli değil aslında. eğer karşımdaki insanın bir beklentisi yoksa, ben de hiçbirşey beklemem de istemem de. ama karşımdaki insan beklenti içerisine girerse ben de onu isterim bunu isterim. belki benim taleplerim onun mantığına oturmuyor olabilir. ne farkı var? en başından benden birşey talep edilmesi de benim mantığıma oturmuyor? ben bana mantıksız geliyor diye "olmaz arkadaş, bende o yok" diyor muyum? demiyorum. kayın peder dayalı döşeli ev beklerse, ben de dayanmamış döşenmemiş kız beklerim.
    ···
   tümünü göster