1. 76.
    0
    havanın yağmurlu olmak istemediği, asfaltların birbirlerine ziftlerle kenetlendiği, aydın amcanın ter kokusunun 10 metreden duyulduğu bi günde elimde baggaldan aldığım 250 bin liralık kristal kola ile altımdaki bigibleti zar zor sürüyorum. tabi küçüğüm ben o zamanlar, gözlerim ne elemi görür,ne aşırı mutlu olurum.o kadar poker suratlıyım ki mahallenin en çok ezilen çocuğu cemalin büyük kulaklarını alay konusu etmiş, gözler bana çevrildiği zaman da hiç renk vermezdim. galiba sinemaya olan ilgimi bu akıl almaz mimiklerim süslüyor. büyüdükçe, sınavları gördükçe, sevdiklerini birer birer kaybettikçe yani kısacası zamanla her şeyi görüyosun ve suratındaki o belirsiz ifade artık kalıbını almaya başlıyor. insanlar zaten kalıplara girmemek için yaşlanmak istemezler, doğamızda var bu,özgürlük bizim her şeyimiz. ernesto da bunun için canını vermemişmiydi.her neyse ben büyüdüm daha farklı bi hal almaya başladım. daha önce benim gözümde sadece bir vajina ve narin bedenden ibaret olan kızlar artık felsefemi süslemeye başladılar, onlar sayesinde yeni aforizmalar arayışına giriyodum.o gün tam da o gün yazlıkta altımdaki bimilyoncudan aldığım laylon şortla hava atarken o kızı görüvermez miyim birden. üzerinde pink floyd tişörtlü o esmer kız değil miydi o,sahi neden hep esmerlerin böyle tarzı olur ki.olur tabi ya sarışınlar saçlarını ön planda tutmak için sürekli modayı takip ederler, bizim barbaranın fotolarına bakıp saçlarını okşarlar. esmerlerin öyle derdi yoktur, tarz onlar için ön plandadır ki bunun da sebebi şudur ki sarışınların yükseltildiği bi abaza memelekette yaşıyoruz. neyse ki ben bunu gördümg, görmez olaydım. benim gözümün önüne bütün geçmişimi getiren daha ondukuzumda bana evlilik yolunu gösteren o esmeri gördüm.o da bana baktı evet, oturdum bi banka kafamda kovboy şapkası, gözlük, bileklik, orta parmağımda yüzük ve sigara çekişim o kadar başka ki cool havamı bozmuyorum.o da geldi yanıma oturdu, başladık muhabbete ne ben ona ismini sordum ne de o bana, sadece saatlerce rock n roll konuştuk, sigaraları tükettik, sınırları zorladık ve sonunda isimlerimizi söylemeye geldi sıra benim adım burak dedim baktı bana benim de adım naciye dedi. memnun oldum naciye.ben de memnun oldum burak. sonra numaramı verdim kaydettik ve gittik. asla kötü bi niyetim olmadı yanında,ne yatmak istedim ne de yiyişmek sadece sesini duysaydım ve rolling stones derken dudaklarının o vurgulamasını görseydim yeterdi. akşam oldu aramaya karar verdim onu, aradım ve sahilde buluşmaya karar verdik. sahile gelirken çok değişikti kıyafetleri, sanki o rakçı naciye girmiş, yerine berrak gelmiş, makyaj falan bu hoşuma da gitmedi değil, kendimce dedim ki içimden belik benim içindir süslenme. geldi oturdu yanıma ben fazla duramam burda arkadaşlar gelcek gitmem lazım, dedim tamam olur farketmez. yine güzel güzel konuşurken telefonu çaldı naciyenin ve aynı anda araba yanaştı yanına sahilin. arkadaşları gelmiş iki erkek bi de kız naciye elini öptü ve bişey demeden bay bay yaptı.ne olduğunu anlamadan kalkıp uzaklaştım, akşam tekelci mustafa abinin yanına gittim, oturdum ve benim yanıma gelerek heyecanlı bir şekilde lan oğlum senin yanındaki o kız var ya buranın en büyük huurlarından, annesiyle babası istanbulda o da her yaz burda kalıri, evine kimin girip çıkıtığı belli değil.ben sana dikkat et diye dedim ,bize de bişeyler yaparsın.o lafı duyar duymaz gittim sahile gözlerimden hafif yaş, hafif de tebessüm akıyodu yakıp bi sigara gibtirip gittim ordan.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster