adolf hitler'i seven ender panpalar veya adolf hitler'i sadece ırkçı bilenler...
facebook'ta düzeyli, hakaret etmeyen ve bilgiye dayalı bir sayfa açtım beyler. ilginiz olursa özelden gönderebilirim. kesinlikle hakaret ve cahilce şeyler yok. sadece ülkemizdeki milliyetçi sosyalist'leri bir arada görmek istiyorum.
ne yazık ki ülkemizde nasyonal sosyalizm zihniyeti taşıyanlar için resmi bir çatı bulunmamakta. hepar gibi buna benzer duruşu yaklaşan kuruluşlar olsa dahi tam olarak taban tabana uyan bi görüntü yok.
militarist yaklaşımlar dışında pek fazla sosyalist olduğu söylenemez zaten.
öncelikle hitler'i sevmek ırkçı olmak değildir.
kavgam kitabında ırklara karşı olan nefretinden değil
marksist ve
materyalist zihniyetin insanlığa ve zamanın almanya'sını 1.dünya savaşında nasıl yiyip bitirdiğini anlatır.
yahudi sorunu: aslında empati kuracak olursak; onun beslediği bu öfke gayet mantıklı. zira versay antlaşmasında ülke öyle zor duruma sokuluyor ki insanlar sokakta açlıktan ölse dahi kimse kılını kıpırdatmıyor. gözlemleri sonucunda alman vatandaşı olmasına rağmen bu antlaşmanın ağır koşullarından etkilenmeyen bazı sözüm ona elit kesimin olduğu fark ediyor. bu takım elbiseli şahıslara daha da yakınlaşınca bunların yahudi olduğunu fark ediyor ve devam ediyor;
ben yahudiliği sadece bir din zannederdim. yahudileri sevmeyenleri anlamazdım. neden bir dine bu kadar nefret beslenir ki? diye onlara kızardım. ekseriyetinde kitabına aktarıyor.
1.dünya savaşı öncesi, savaş sırasında ve savaş sonrasında bir çok edindiği tecrübeleri hayretler içerisinde kitabında yazıyor.
ve kendini insanlığın en büyük düşmanı olan marksizm, materyalizm, komünizm ve siyonizm'in karşında dik durmaya adıyor.
nedir peki bu edindiği tecrübeler?
-istek dahilinde yazıya devam edicem panpalar.
devam ediyorum. eksileyenler var ama sorun değil. faşizm gibi anldıbını bilmediğiniz şeyleri kullanmayı sevenleri hep komik buldum neyse.
adolf hitler, 1.dünya savaşına er olarak girer ve cepheye koşar. kalbi tüm samimiyeti ile
über alles deutschland marşını cephe arkadaşlarıyla söylemektedir. savaş devam ederken bir gün ingilizlerle girdiği çatışmada bulunduğu bölgenin dibine bir bomba düşer. düşen bomba içinde sarı gaz taşımaktadır ve insan sağlığı için çok tehlike bir silahtır.
derhal cepheden alınır ve hastaneye yatırılır. geçici körlük yaşamakta ve travma belirtileri göstermektedir... kendine gelmeye başladığında hastane'de olduğunu fark eder ve pskolojik çöküntü yaşamaya başlar. gençliğinin verdiği o enerjinin artık yok olduğunu, işinin bittiğini, asla dinç ve dinamik olamayacağını zanneder ve sinirden ağlar. kendine bu durumu yediremez. çok yakın silah arkadaşları cephede almanya için savaşırken o hastane'de olamaz.
birgün hastaneye, yararlı askerlere moral ve inanç kazandırmak için bir rahip girer.er adolf hitlerin yatağına gelir ve nasıl olduğunu sorar. hitler'in cevapları genellikle karamsar olunca rahip ona çok kızar ve derhal kendisine gelmesi gerektiğini söyler... rahibin söylediklerini düşünmeye başlayan hitler aslında hiçbişeyin bitmediğini fark eder ve kendini toparlamaya başlar. hastane'deki diğer askerleri gözlemlemeye ve onlarla konuşmaya başlar. işte asıl nefret tam burada başlamaktadır panpalar! iki askerin konuşmasına şahit olur. biri diğerini sorar sen neden buradasın diye? asker ona elini bilerek tel örgülere sapladığını ve silah tutmamak için buraya geldiğini ballandıra ballandıra anlatmaktadır. gülerek birbirlerine ben salak mıyım savaşta öleyim bu savaş benim savaşım değil tarzı şeyler söylerler. hitler şaşırır ve tiksintiyle düşünmeye başlar. nasıl yani biz cephede savaşırken bazıları kadın gibi kaçıyo muydu? diye kendine sorar.
not: komünist yazarlar boşuna küfretmeyin gayet düzeyli bi şekilde yazıyorum bu başlıkta...