1. 1.
    0
    part 1

    herkes için sıradan sayılan bir gündü... rüzgarın titreşimleri odamdaki camı sarsarken, eski bir radyoda çalan şarkının içindeki bir kahramandı ölüm...

    ruhu gri olan kaç kişi tanıdığımı söylemek benim için zor bir matematik... kerrat cetvelinde 8'leri her zaman karıştıran başarısız bir öğrenci için kuşkunun fazlasıyla üzerimde toplanmış olması beni onlardan farklı yapan bir özellikti. yıllar sonra bile yüzündeki acımasız yaralar kapanmayan bir çocuktum... acının izlerini ölene kadar yanında taşımak zorunda kalan bir çocuk...

    2 mayıs 1861

    ücra bir ilin ücra bir kasabasında önünde yeşillik alanın alabildiğine çok olduğu müstakil evimizde her zaman sıradan yaptığım şeyi yapıyordum...

    sonra ağır ağır duyduğum nal sesi yaklaşan bir atın habercisiydi... yağmurdan damla damla kirlenmiş camdan dışarı baktığımda babamın, büyük abime sarılışını ve sonra atın iplerini ona uzattığını gördüm

    abim, camdan baktığımı fark ettiğinde hemen kafamı çevirip ilgilenmiyormuşum gibi davrandım. Hayır! kıskanmıştım, o an kafamdan geçen milyonlarca öldürme planı ben istemeden de olsa yerleşmişti ruhumun derinliklerine...

    ama henüz kimi öldürmek istediğime karar da verememiştim...

    adının dahes olduğunu öğrendiğim, babamın abime hediye ettiği arap atını mı, beni sürekli her konuda ezmeyi başaran abimi mi, yoksa babamı mı?

    devam edecek
    ···
   tümünü göster