1. 51.
    0
    16 ağustos 1999 pazartesi günü tüm aile ve komşularla oturduğumuz uzağında bir sahile denize gitmiştik. bütün gün dilediğimizce eğlendik yüzdük piknik yaptık. komuşumuzun şehrin dışına doğru konumda bir yazlığı vardı. annemlerle ertesi gün yine o muhite misafirliğe gelecek ve havuza gidecektik. ben ertesi gün tekrar gelineceğinden dolayı komşumuzun yazlığında kalmayı istedim annem de onayladı. beni bırakıp onlar yola devam ettiler nasılsa ertesi gün yine buluşacaktık. o gece koşumuzun evi kalabalıktı yemekler yendi ve biz çocuklar uyuduk ta ki o ana kadar. sabaha karşı yarı uykulu yarı uyanık şekilde hatırlıyorum deprem olduğunu. yerde yattığımdan ve evin 3. katında olduğumuzdan deprem daha da şiddetli hissediliyordu. bir an rüya gördüğümü ve rüyamda içinde bulunduğum evin uçtuğunu düşünüyordum ta ki tam olarak uyanana kadar. deprem bitmişti ama asıl tramvatik saatler şimdi başlıyordu...

    elektrikler kesilmiş ve iletişim araçları çalışmıyordu. yazlıkta kullanılan kasetçalara el lambasından çıkarılan piller takıldı ve haberler açıldı. radyoda ilk duyduğum şey "sakarya'da (ya da izmitte yanlış hatırlıyor da olabilirim) 200 kadar bina yıkıldı" haberiydi. sadece bu haber bile olayın ne kadar ciddi olduğunu gözler önüne serer vaziyetteydi. her ne kadar tanıdığım güvendiğim insanlar olsalar da insan o an ailesini arıyor. gece saat 4-5 olmasına rağmen sanki hava yeni kararmış da insanlar sahile gezmeye çıkmışlar gibi sesler geliyodu. tahminimce herkes sokaklardaydı ki biz niye evde kaldıysak. pencereden gökyüzüne doğru baktım. yıldızları hiç o kadar parlak görmemiştim. çok etkilenmiştim, tabi bunun sebebi ışık kirliliğinin olmaması ama o zaman bunu düşünebilecek durumda değildim. o gece sabah olmak bilmedi gün ışıdıktan sonra hep beraber merkeze döndük ama sanki ailemden günlerce ayrı kalmışım gibi hissediyordum hala düşününce acaba 2-3 gün müydü diye sorguluyorum
    ···
   tümünü göster