üçüküncü nesil en güçlü yanımızdır

not: en sonda özet var.

günler geçiyor ve biz inci sözlükte güzel muhabbetleri tek tek geride bırakıyoruz, adeta yeni doğan güneş gibi farklı bir tat var her muhabbetimizde.

kimisinde birbirimize ana avrat küfür ediyoruz kimisinde de adam haklı beyler diye birbirimizin arkasını kolluyoruz, arkasını derken muallakler yanlış anlamasın amk.

bazen de nesil ayrımı yapıyoruz kendi aramızda, önce birinci nesiller geldi buraya, o zamanlar nesil ayrımı yoktu, herkes tek nesildi zira.

sonra benim de içinde bulunduğum ikinci nesil sözlük yazarları sözlüğe akın etmeye, küfür etmeye, muhabbet etmeye başladılar. sözlüğe takılmam da doğal olarak bu zamana denk geliyor, bu dakikadan sonra küfürün muhabbetin dıbına koymaya başladım ben de birinci nesil kardeşlerimiz gibi.

belli bir zaman sonra bu muhabbetlerimiz çok güzel yerlere gitmeye başladı, kimi yazarlarla da seviştik, bunu yalanlayacak değilim, ancak kendi rızaları da olmadan isimlerini veremem.

bundan sonraysa o vakit geldi, üçüküncü nesillerin zamanı, time of üçüküncü nesil bir nevi. taşak geçtik, dıbına koyayım üçüküncü nesil bu liselidir dedik, huur çocuğu dedik.

kısaca ne tarz dışlama varsa yaptık bu üçüküncü nesillere.

ancak hepimiz içten içe bildik ki üçüküncü nesillerin varlığı bizlere sözlüğün ne kadar ileri gittiğini ne kadar tanındığını gösterdi.

ve istemesek de kabul etmemiz gereken gerçek yavaş yavaş yüzümüze çarpıyor, üçüküncü nesil en güçlü yanımızdır ve bir sürede öyle kalacağa benziyor.

özet başlıkta gizli.