1. 1.
    +3 -4
    neredeydik diye..!!

    evet sayın ateist; burada sana bunu açıklamak istiyorum; demin aynısını bir arkadaşa yazdım , yazmışken başlık açayım faydalanmak isteyen faydalansın..

    bu bilgilere nerden ulaştım anlatsam da zaten inanmazsın.. o yüzden ben direk özet geçmek istiyorum.. eğer seviyeli isen bu konuda küfrün bir gereği yok; sadece oku.. sormak istediğin varsa sor, bildiğim birşeyse yanıtlarım.. ama eğer yoksa git.. çünkü taşa laf anlatılır ama ne olursa olsun inanmamak için kendini zorlayan birine asla..

    sorun doğmadan önce neredeydik

    cevap:

    allah-ü teala ruhları yarattıktan sonra , ruhlar başı boş dolanırken onlara çağrıda bulundu.. (buna senin benim ruhum da dahil) ve hızla toplanan ruhlara sordu :
    ' ben sizin tanrınız değil miyim' diye..
    ruhlarda hep bir ağızdan 'bela' diyerek karşılık verdi. (bela ahiret dilinde olumsuz sorulan soruyu onaylayıcı yani nası anlatiim ; ingilizcede ki 'sure' kelimesi gibidir) evet sen bizim tanrımızsın anldıbına getiri cevabı burada 'bela' yanıtı..

    işte allah-ü teala bizden böyle bir söz aldı.. ve dünyaya yollanış başladı.. zaman - mekan - madde - varlık - evren hepsi zaten sen ruhlar alemindeyken hazırlandı.. (evreni yere serilmiş bir yorgan düşünün; yok oluşu da yorganın dürülmesi gibi hızlı ve birden olacak; yaratana ne de kolaydır bunu yapması)

    ve sen allah-ü teala'ya söz verdin..
    ve nefsi yarattı allah; insana verdi.. kalbine oradan da allah sevgisine mi yoksa nefsine mi oradan da dünya sevgisine ulaşacağını görmen için.. ölene kadar sürecek sınavına yolladı seni.. nefsini mi yoksa kalbini mi öldüreceksin acaba?

    nefis' şeytanın en yakın arkadaşıdır.. şeytandan da dinin düşmanı.. ve şeytan devamlı fısıldar nefse.. kalbine değil bak nefsine.. sen mütemadiyyen nefsini dinlersen zamanla kalbin taşlaşmaya başlar.. kalp taşlaştıkça daha çok nefsini dinlemeye ve allah-ü tealadan uzaklaşmaya başlarsın.. çünkü artık aklın, şeytanın eline geçer, allah şu şu sebeplerden dolayı yok der sana ve sende nefsini dinlemeye hazır olduğun için kabul edersin bunu..

    insan aşka ulaşmak aşkı öğrenmek için gönderilmiştir bir nevii dünyaya.. ya allahı seversin ; ya da dünyayı.. çünkü kalpte bir sevgiden başkasına yer yoktur..

    e sana gerçek gibi görülen aslında gerçek olmayan şeyin, maddeciliğin , sadece sana gösterilenin, ve şeytanın kullandığı bir sürü yalanın , maddesel teoremlerin vs peşinden gitmek, esas olanı reddedip gitmek , sana öbür tarafa tekrar gittiğinde yani esas gerçekliğe gittiğinde ne kazandırabilir? ..hiç..

    ve işte cennet sözünde duranların , allaha aşık olabilenlerin mükafatıdır.. cehennem ise dünyaya aşık olanlarınındır.. sen başkasına aşık olan, senden nefret eden birini mükafatlandırır mısın?

    anlamışsındır umarım söylediklerimi sayın ateist.. bu konuda sormak istediğin şeyler varsa en başta dediğim gibi.. hazırım yanıtlamaya bildiğim kadarıyla..

    hoşçakal..
    ···
   tümünü göster