1. 3551.
    +4
    Jülide yanıma gelince beni gördüğüne şaşırdı. Uzaktan benzettiğini ama tam olarak tanıyamadığını söyledi. Ne içersin diye sordu. Her zaman ki gibi portakal suyu dedim. Ciddi olup olmadığımı anlamadı başta ,ardından kararlı olduğumu görünce portakal suyunu getirdi. Yanında da suzan’la gelmişti. Suzan yanıma oturdu.
    -ne oldu bir sorun mu var, neden gitmedin plaja?
    +ferhatı tedavi için zütürdüler.
    -anladım.
    +ee sen nasılsın? Nasıl gidiyor o çocukla.
    - iyi fena değil. portakal suyu mu içiyorsun cidden.
    +evet. Ben alkol sevmem.
    -ne biçim birisin sen herşeyin ters. Neyse ben kalkıyorum. Sonra görüşürüz.
    suzan kalkıp gitti. Bende etraftaki paralı insanları izliyordum. Çoğunluk gençti. Kimse kendi parasını kazanmıyordu sanırım. Baba parası denen mirasın tadını çıkarıyorlardı.

    4-5 portakal suyu için en az alkol kadar para verdim. Suzan’a ve jülide’ye görüşürüz dedim. Jülide beklememi istedi dışarıda.

    dışarıda jülideyi bekledim. Yanıma gelip sigarasını çıkarıp yaktı. Bana da uzattı ama içmedim.
    biraz bekleyip konuşmaya başladı:
    -yarın buluşalım mı konuşuruz, pek arkadaşım yokta.
    +tamam.
    -kaldığın yerin adresi..
    +suzan biliyor öğrenirsin ondan.
    -tamam o zaman yarın görüşürüz. Öğlen gibi gelirim. Ya da daha erken.
    anlaşıp ayrıldık. Bir kızın daha hayatını berbat etmeye çalışmasına şahit oluyordum.

    (dostlar cümlelerimi ben kendimce yorumluyorum. o an için kurduğum bir cümle. evet haklısınız düşüncesizce ama böyle cümleler kuruyorum elimde değil. belki tekrar kuracağım. hata yaptığımı söyleyin kabulüm de şu bizi yiyor gibi şeyler demeyin. küfür falan ette bizi kekliyor deme, cidden moral bozucu oluyor)
    ···
   tümünü göster