1. 3376.
    +9 -2
    2. haftanın ilk satışına başlamayı bekliyorduk. ferhat'ın 64 ekran kartı olan ölüden farksız bilgisayarıyla münasebetimin tek açıklaması internet bağlantısıydı. msni açıp yine gelen iletilere baktım. yine küfürler tehditler savruluyordu. mutlu ise küfürlerinden pişman ama yine sitemkardı. benden adresimi isteyip yüzyüze görüşmemiz gerektiğinden bahsediyordu. gelmesini düşünmediğimden açık adresimi yolladım ona.

    akşam yine bira satışlarımız olağan şekilde iyi gitti. ferhat'la arabadan biraları alırken kızları konuşuyorduk. en sevmediğim insan grubuna dahil olacaktım eğer herhangi bir aşk mevzusu söz konusu olsaydı. neyse ki hiç olmadı arkadaşlarımla böyle muhabbetim. zaten olsaydı onunla keserdim arkadaşlığımı. sabaha karşı mutlu mesut paraları sayıp bu işin sonunda bizi zengin edeceğini konuşuyorduk. ferhat'ın evine gidip yattık. kalktığımda saat öğlen 2:30 sıralarıydı. ferhat dışarı çıkmıştı. bende dışarı çıktım. yolda yürürken karşımda gördüğüm bedenle şok oldum. mutlu karşımda durmuş bana bakıyordu sinirli bir yüz ifadesiyle:
    -merhaba arjantinli.
    +merhaba.
    -biliyorsun değil mi hayatımı gibtin.
    +evet.
    - sadece benim değil esra'nın da. hayatımızı gibtin. dokunduğun yeri mahvetmek zorunda mısın sen?
    +değilim ama sonuç hep öyle oluyor.
    -artık olmayacak.
    bunu dedikten sonra cebinden bıçağı çıkartıp karnıma salladı. vücudumu geri çekince derine girmedi bıçak. çık az bir kısmı içime girdi. mutlu koşarak oradan uzaklaşırken hafiften sendeledim. karnımda ki kanı elimle bastırdım. elimde ki kan sadece basit bir bedeldi. daha fazlası gerekirken basit bir kan kaybıydı. 1 litre vişne suyuyla yerini doldurabilirdim.

    akşama doğru hastanede gıcırdayan bir yatakta yatıyordum.

    not: uyuyalım dostlar. yarın devam ederim. kabusları gibtir edip mutlu rüyalara uyuyalım biraz. yarına ölmeyin. iyi geceler.
    ···
   tümünü göster