sozluk formati

koltukta oturmuş mal mal birbirimize bakıyorduk. öyle birbirimizden etkilenir şekilde değildi bakışmalarımız. nasıl bir mallan bu der gibiydik karşımızda gördüğümüz surete.
ben nasıl tanımadığı birini direk eve alıyorlar diye düşünüyordum o da evsiz birini ev almasamıydım bakışı atıyordu. nasıl bakış bu diye sormayın 404 not found.

sessizlikten iyice bunaldığım bir anda tavan kırılırcasına bir ses duyuldu. kız bana bakıp
-korkma yukarı da sevişiyorlar. dedi.
+korkmak değil de ürktüm.
-evet doğrudur. seni eve aldım diye başka şeyler düşünmüyorsun değil mi?
+nasıl başka şeyler?
-seninle yatacağımı gibi.
+hayır düşünmüyorum.
-iyi edersin. benim için fazla çirkinsin.
bunu bende biliyordum da şak diye yüzünüze söylenmesi insanın moralini bozuyordu. tanrı ile bir anda bir ceza mahkemesi kuruyordum hayalimde. ben hakime tanrı'nın bana haksızlık yaptığını anlatıyordum. hakim gülmeye başlıyordu. çünkü hakim de tanrı'nın kendisiydi. sonuç olarak tanrı kendi kendini beraat edip onları oyalamamdan ötürü başkaları tarafından aşağılanmaya devam etmem gerektiğini söylüyordu.