1. 51.
    +4
    ilk film mükemmeldir. çok efsane repliklere sahiptir. belkide bir filmde işlenebilecek en ağır felsefelerden birini 2 saate sığdırmış ve ortaya böyle mucizevi şeyler ortaya çıkmıştır. matrix, filmde anlatıldığı gibi birebir aynı olmasa bile şuan içinde bulunduğumuz durumun tıpa tıp aynısıdır.

    “Gerçeği” nasıl tanımlarsın?
    Eğer, hissedebildiğin koklayıp, tadıp, görebildiğin
    şeylerden söz ediyorsan “gerçek”, beyne iletilen elektrik
    sinyallerinin yorumlanmasıdır.

    ” Hiç gerçek olduğunu sandığın bir rüya gördün mü? Ya o uykudan hiç uyanmasaydın rüya olduğunu nasıl anlayacaktın? “

    ” Bu açıklanamaz, ama hissedersin. Hayatın boyunca dünyayla ilgili bazı şeylerin yanlış olduğunu hissetmişsindir. Ne olduğunu bilmezsin, ama o ordadır; beynine saplanmış bir kıymık parçası gibi… Seni deli eder. ”

    -Kaşığı eğmeyi deneme. Bu imkansızdır. Bunun yerine sadece gerçeği anlamaya çalış. Tamam mı?
    -Gerçek nedir?
    -Aslında bir kaşık yok. Eğilen sadece kendinsin.

    Ne yazik ki, kimseye Matrix’in ne olduğu anlatılamaz. Kendin görmelisin. Bu, son firsatın. Buradan sonra dönüş yok.
    Mavi hapi alırsan hikaye biter. Yatağında uyanır ve istediğin şeye inanırsın.
    Kırmızı hapı alırsan Mucize Ülkesi’nde kalırsın ve sana tavşan deliğinin ne kadar derin olduğunu gösteririm.
    Unutma… Sana gerçeği öneriyorum. O kadar.
    ···
   tümünü göster