most wanted

2005 yapımı olanı oynardım. lisedeydim ipne edebiyatçı ölümüne ödev vermişti. günlerden pazar. gittim film-oyun vs. satan dükkana , 1 haftadır biriktirdiğim parayla aldım oyunu*araba sevdası o yaşlarda başlamıştı ama tabi herkes oynuyo bende oynıycam amk diyodum.pc yeniydi üzerine titriyoduk zaten. oyunu kurdum ve tam pzt sendromunun başladığı vakitteyim. bide edebiyat ödevi var 2 saat anca biter.o gün fuck the system kafasında sabah 7'ye kadar oynadıydım. okul vakti gelmese daha devam edecektim. okula gözlerde hafif yanma el kol titreyerek gittim. ödev yok.iyi bi sıfır aldım. dersler sonradan gerçekten sarpasardı*.bu oyunu hayatımın karartığını düşünüyorum amk diyorum lan ne alakası var kendin yaptın diyorum. halen bu oyunun adını görünce bi mahmurluk kaplar içimi. arkadaşın pcde varmış oğlu oynuyomuş. oyunun simgesini görünce aniden şizofren gibi ağlamıştım.o derece etkiledi beni.bu yeni çıkan 2012 sürümü oyunu görünce bi düşündümlan herşey eskisi gibi güzelleşirmi acabadiye. bildiğin alıp oynıycaktım bebe gibi.o derece yıkamadığım hayallerim vardı. tabi ki gibik bi oyuna bağlanmaz tüm hayat.ama insanın paranormal düşünceleri giber atar adamı. şükür çok taktan bir hayatım yok fakat hayallerimi düşününce ben bu değilim diyorum kendi kendime.o gün bu gündür sabahlamayı severim.

ne ara yazmışım amk.iyi blog tutarım la ben *