kuzenim emily benden bir yaş küçük ve oldukça çekicidir. neyse, bir gün kendisiyle msn'de konuşurken ciksten konuşmaya başladık ve ona masterbasyon yapıp yapmadığını sordum. hergün, günde bir defa duştayken yaptığını söyledi. daha çok ciksten bahsetmeye başladık. bana ıslandığını söyledi ve ben de çadırı kurduğumu söyledim (çevirmenin notu: başka türlü çeviremedim mk.). bana kendisine gelmemi, böylece ciks hakkında daha çok konuşabileceğimizi söyledi. ben de evine kadar yürüdüm. kapıyı açtığında üzerinde kısa, dar bir etek vardı. duştan yeni çıktığını söyledi. neyi kastettiğini anlamıştım. antrede konuşarak yürürken kalemimi yere düşürdüm (ç.n.: hayalgücü yoksunu amk, kalemin ne işi var elinde). kalemi almak için eğildiğimde eteğinin altından güzel bir manzara yakaladım (ç.n.: ancak bu kadar oldu). altına beyaz bir don giymişti (ç.n.: ismi aklıma gelmedi lan). ona bakarken beni yakaladı ve şimdi onun da benimkini görmesi gerektiğini söyledi. ama benimki kalktığı için görmesini istemiyordum. sonra bana 'hadi aşkım' dedi ve pantolonumu indirmeye başladı. işte o zaman benim şahlanan haydarı görünce 'oouuv, çok büyüük' dedi. ziyadesiyle azmamdan mütevellit ellerimin ve dizlerimin üzerine çökerek eteğini kaldırdım. güzel, pembe şeftaliyi görmek için donunu indirdim. tam indirmiştim ki tekrar yukarı çekti, eteğini düzeltti ve merdivenlerin yarısına kadar koşarak çıktı. kukusunu bana gösterdi ve 'hadi, gelsene aşkım' diye beni çağırdı. ben de peşinden koştum haliyle; o hala merdivenin ortasında donu dizlerine inmiş ve eteğini kaldırmış vaziyette bekliyorken yanına çıktım. kalçalarından yakalayıp yüzümü onun ıslanmış kukusuna gömüp yalamaya, dil atmaya başladım. dilime onun muhteşem suyunun tadı geliyordu. sonra bana 'madem ikimiz de bakireyiz, neden benim odama çıkıp orada ciks yapmıyoruz' dedi. büyük bir odaydı ve tam bir kız odasıydı. duvarında 'backstreet boys' posterleri ve bunun gibi şeyler vardı. onu yatağın üstüne attım ve klitorisini tamamen görebilmek için eteğini çıkardım. tam da bu anda bana masterbasyon yaparken hep beni hayal ettiğini söyledi. ben de 'aynen' deyip devam ettim. göğüslerine nefes aldırmak için gömleğini çıkarttım ve meme uçları sertleşip güzelleşene kadar memelerini sömürürcesine yaladım (ç.n.: ufak bir kelime eklemesi
* ). pantolonumu indirip baksırımın içinden benim kamaşullahı dışarı çıkardı. sonra bana 'sırtının üzerine yat ki sana güzel bir muamele çekebileyim' dedi. o sakso çekerken memelerinin yukarı ve aşağı oynaştığını görebiliyordum. sonunda dayanamayıp ağzının içine bütün spermlerimi boşalttım ve o hepsini yuttu. benim kobranın tekrar ayaklanması çok uzun sürmedi ki ben hala yatarken benim üstüme çıktı ve pompaya başladık. bir buçuk saat süren bir la pompa la pompierden sonra ikimiz de aynı anda boşaldık. onu sırt üstü döndürüp aşağıya indim ve kukusunu yalayıp yuttum. böylece tekrar yüzümün her tarafına patladı. en son bademcik ameliyatına başladım ve sanırım kendi suyunun tadını çok sevdi. ben ve emily artık haftada en az bir kere düzüşüyoruz ve aslında birbirimizi çok da sevmememize rağmen bunu sadece pratik olarak yapıyoruz.
geliyor devamı panpa, kıymetini bil.
edit: çeviri hatası
edit2: çevirinin devamı eklendi ve birtakım hatalar giderildi. hala düzeltilmesi gereken yerler varsa söyleyin düzeltelim efenim. el emeği göz nuru, yalnızca üç kelime için ingilizce-ingilizce sözlüğe baktığımı da belirtmeliyim. sevgiler, saygılar ve bol 'master'basyonlar efenim.