ders dusunemeyecek durumdaydi. Bacaklari titriyordu. Dislerini bile fircalamadan yorganin altina girdi. Yarinki sinavi da atlatip, biraz uzaklasmak icin degil saatleri, dakikalari sayacak durumdaydi. Tam da karar vermisti, kurallar koymustu kendine, sozler vermisti.. Ama ozan'a karsi hissettikleri, ona bakarken ona dokunurken hissettikleri, kimyasini bozuyordu, kitaplar bastan yaziliyor, sarkilar yeniden besteleniyordu. Kalbi yasadiklari karsisinda gucsuz dusmustu, cok carpip yorulmustu ve uykuya teslim olma surecini nihayetlendirmisti. Beklenilenin aksine, dinc ve neseli uyandi esen. Uzerine yigilip kalan istanbul'u geride birakacakti bu gece. Pirina kokulu memleketinin havasini cigerlerini patlatircasina solumak icin sabirsizlaniyordu esen. Ve tabi bir de, otogarda kendine eslik edecek olan ozan'i bir kez daha gorebilme sansi.. Ister istemez yurecigi pir pir ediyordu. Sinif arkadaslari onu bir sureligine goremeyeceklerdi ve bugun icin kendine biraz ozen gostermek istedi. Ilik bir dus aldi, upuzun saclarini biraz daha duz hale getirdi, makyajini yapti. Vucudunu sarip sarmalayan fit kiyafetler giydi, platform topuklu botlarini da ayaklarina gecirdikten sonra hazirdi. Her zamanki gibi, sinavda ulvi bir performans sergileyememisti, ama bi cc tuttururdu. En sevdigi not cc'ydi zaten. Ne ekgib ne fazla. Dc'de fena sayilmazdi, ama biraz gayret etmek cc'ye degerdi, en azindan agno'sunu etkileyebilirdi notlari boylece. Sinav cikisi serin fakat gunesli havanin da yardimiyla, siniftaki en yakin arkadaslariyla cimlerin uzerine yayilmislardi. Bunu cogu kez yapiyorlardi, ama bugun kisa da olsa ayrilik gunu oldugu icin daha bi tatli gelmisti bu ortam esen'e.