+1
ve sinav gunleri beklenilenin aksine hizla geciyordu, iyi de geciyordu. neyse ki ders calismakla ilgili bi problemi yoktu. az ama oz calisir gecerdi. bugunlerdi en buyuk eglencesi yurttaki kizlarla aksamlari kisir yapmak, ve muhabbet esliginde afiyetle yemekti. malum yurt ortaminda baska yemek yapmak imkansizdi. her aksam kisir yemek cok lezzetli gorunmese de, kisa bir sure icin idare ediyorlardi, nasil olsa yakinda hepsi memleketlerine gideceklerdi.. yurdun yemekhane kadrosunun degismesiyle, yemeklerinin icinden hergun yeni birsey cikiyordu. esen lezzete onem vermiyordu ama temizlik olmazsa olmazdi.. bu kadro degisene kadar yemekhanede yemeyeceklerdi. yemegin ardindan balknda kahve ve sigara keyfi paha bicilmezdi. dusunmemeye calisiyordu, bu yogun gunlerde bunu basarabiliyordu neyse ki.. hergun uzun uzun anne veya babasiyla konusuyor, gozlerinden yaslar deli gibi akiyordu.. cok ozlemisti. ozledigi biri daha vardi... 'hayatinin gulen yuzu' ozan. sevimli ozan.. neseli ozan. iyimser iyi kalpli ozan. insanin canina can katan ozan. ama ruhunun azraili vicdani olmustu esen'in ve kendini ozan'dan alikoyuyordu.. kendine bir soz vermisti ama memlekete gitmeden once onu bir kez daha gormek icin kendiyle sonsuz catismalar icerisindeydi..