gunes neredeyse dogmustu esen yatagina girdiginde. Birkac saat sonra onemli bir sinavi vardi ve ne tam anlamiyla calisabilmisti, ne de uykusunu alabilmisti. Hayatini kendi elleriyle berbat ediyor, huzurunu kacirmak icin ne gerekiyorsa yapiyordu sanki. Herseyi birakip eve geri donmek istedi, okulu, istanbulu, harun'u, ozan'i. Ailesiyle ve kopegiyle mutlu mutlu yasar giderdi. Hayat bu kadar basitken, ufak tefek hazlar ugruna, huzursuz olmaya deger mi? Dusunceler beyninden dolup tasarken uyumustu, ve sanki daha 5 dakika olmustu ama o sevimsiz alarm calmisti. Gozleri kan canagi gibiydi, yuzunu yikadi,rahat birseyler giydi ve okula gitti. 2 soru sormustu hoca, neyse ki birseyi bir kere okusa az cok aklinda birseyler kalirdi. Cok calisamamisti ama dersi gecebilecek kadar birseyler karaladi. Hocalar az ama oz cevaplar yazan ogrencileri sever, esen biliyordu. Ders konusunda anaokulundan beri stratejik davranmisti,kendini yormadan daima basarili olmustu. Gule oynaya girdigi öss'de derece yapmisti, öss'ye calistigi gunleri hatirlayinca gulumsedi.lisede kucuk bi muzik grubunda solistti, tum zamanini orada harcardi, gunde belli bir sure ders calisirdi hepsi bu.ne heyecan ne birsey,girgir samata sinava girip cikmisti, sonra körfez birinciligi haberini almisti, sasirmamisti. Harun'un yanina gidecegi icin havalara ucmustu sadece... Ah o gunler. Su sinavlar bitse de memleketimin havasini cigerlerime doldurabilsem dedi icinden. Sonra ipod'unu takti kulagina, o sarkiyi acti, 'bir bilet istiyorum, sadece gidis olsun.cocuklugun safligina gidip orda yasamam gerek. Bir bilet istiyorum, tek kisilik olsun..'
http://www.youtube.com/watch?v=a97W-INxI5g