http://fizy.com/#s/1dlacj
ilk olarak evden konuşalım biraz,
dönem başında efsane beşlimizin luc longley i, neco başgan ı kaybederek kadromuzda ağır yara alsak da, Berkay gerek enerjisi, gerek samimiyeti gerekse muhabbeti ile neconun ekgibliğini minimum hissetmemize yardımcı olmuştu..
tek falsosu o malum, olaylı gece idi. ama eğer eskisi gibi bir adam, ya da sap bir adam olsaydım, o gece benim için falso değil, kıyağın kralı olacaktı ve muhtemelen berkayı daha da bir sever hale gelecektim..
lakin, sadakat kastığım şu döneme denk gelen böylesi bir macera midemi bulandırmaktan başka bir işe yaramamıştı..
üst katta işler yolunda, önümüzdeki yıl baş başa kalacak olan Alper ve nuriş ikilisi iyi çekip çeviriyorlar ortalığı, zaten ikisi de yumuşak huylu, anlaşılabilirliği yüksek, sivri özellikleri olmayan çocuklar olduğu için gül gibi geçinip gidiyorlar. Tolga her zamanki tolga zaten, adam stabillik abidesi..lan bu kadar her işi düzgün giden, planlı programlı, rahat, keyifli adam olur mu ya?
Allah bozmasın gerçi, kıskandığımdan değil (:
ama adamın her işi tıkırında lan..okulu tıkır, dersler tıkır, evde yemeğimizi yapıyor keyifle, kek yapıyor, geçen gün zeytinli poğaça yaptı..yuh dıbına koyim senin ya..amerikan baba..adam yaptığı her şeyden keyif alıyor, her şeyi severek yapıyor..böyle salonda oturmuş geyik yaparken, birden bire gidip dersin başına oturuyor, yarım saat bir saat okuyup geliyor..geçen türkü söyleye söyleye mutfak cdıbını siliyordu, kızartmalardan dolayı is olmuşmuş biraz, onu ovalıyormuş..”manyak mısın aga?” dedim..”hee” dedi sırıtarak..
amk delisi (: ..bu adamı dört sene boyunca iki üç kere üzgün gördüm zaten, biri nilaydan ayrıldıkları gün, diğeri de arkadaşının hastalığı ve hayatını kaybedişi dolayısıyla..
içerken bile mütemadiyen keyiften içer, eğer benim gibi melankolik bir yavşakla arkadaş olmasa, adam çoktan keyiften çatlardı orta yerinden…Allahtan ben varım da, kendi dertsizliğini, benim dertlerime ortak olmaya çalışarak gideriyor, birbirimizi tamamlıyoruz bu açıdan..ben, ailenin mızmız çocuğu, o ise her daim hayata karşı bir duruşu ve özlü sözleri olan Ramiz dayı..
herifin sevgilisi bile onun kafasından..genelde bu tip adamların ayarını bozan, onları mutsuz eden, kadın kısmısı olurdu, ama öyle bir şans var ki çocukta, yaptığı manita bile kendisiyle aynı frekansta..açıkçası takdir ettiğim ve imrendiğim tek ilişki onlarınki diyebilirim..ebru ile benimki kadar sağlam olduğu konusunda emin değilim ama etrafımdaki diğer tüm ilişkilerden sağlam olduğu kesin, zira rahatlıktan ölüyorlar..bu nasıl bir karşılıklı bir güvendir inanılır gibi değil..bir ara, “aslında birbirlerini çok sallamadıkları ve gerçekten sevmedikleri içindir belki bu rahatlık” diye düşündüm ama yok lan..hele birkaç kere gördüm yan yanalarken de, gözleri parlıyor namussuzların birbirlerine baktıkları zaman..arada bir aşk var belli..allah bozmasın..kralsın tolga..sana da böyle bir kraliçeden aşağısı yakışmazdı zaten ;)
Berkay, uğruna evi kerhaneye çevirdiği apaçi hatunla iki ay çıkıp ayrıldı..amk alamancısı..repçi tak..(: habire, “hacilar hacilar” deyip dursun telaffuzunu gibtiğim x)
Begümle son zamanlarda çok fazla görüşemesek de, bir araya geldiğimizde (ilkay da oluyor genelde) ondaki mutluluğu ve minnettarlığını da görebiliyorum gözlerinden..ilkayda da keza…vay be, şaka maka benim sayemde iki insan mutlu oluyorlar..resmen yamadım birbirlerine (: hani geçen soruyordum ya, “yaptığım tek bir iyi şey var mı?” diye..bak, belki bu olabilir işte..numunelik..
Çok seviyorum iki aşık sevgilinin yapmacığa ve sululuğa kaçmayan hal ve hareketlerini, o şaşkınlıklarını, şapşallıklarını..ellerini koyacak yer bulamayışlarını..kelimeleri ağızlarına dolandırışlarını..ne güzel lan..aşk, sevgi, şefkat..cidden çok sıcak duygular..bazen ben bile, kin, nefret ve diğer karanlık duygular karşısında kazanabileceklerine, ya da en azından biraz aydınlık yaratabileceklerine inanıyorum..o derece kuvvetliler..çok saf, çok naifler..