1. 1.
    +2 -1
    beyoğlu'nda bir akşamüstüydü. ben fransız kültür merkezi'nin önünde arkadaşımı bekliyordum. "burger king'in önüne gel" demişti, bense o noktayı buluşma için uygun bulmuyorum. "fransız kültür'ün orada buluşmak daha kolay olur" dedim. "tamam" dedi, "oraya gelirim".

    güneşli bir akşamüstüydü ve güneş hiç rahatsız etmeden parlıyordu. arkadaşımın adı nurdan. biraz kötü bir ismi var, evet. ama bulabildiğim en akıllı kız oydu ya da ben öyle sanıyordum. nurdan'ın açık kumral saçları, ince bir burnu vardı. bense en çok yumuk gözlerini ve sakin sesini seviyordum. gecikmişti nurdan. beklemeye devam ettim. önümden insanlar geçtiler. renklerine bakmadım. nurdan'ı bekliyordum. belki çocuklar, 20'li yaşlarında gençler, 30'lu yaşlarında genç adamlar da geçtiler, belki dönüp baktılar. ben nurdan'ı bekledim.

    bir müddet binanın istiklal caddesi'ne bakan cephesinin önünde beklemeyi sürdürdüm. ara ara telefonumu yokluyordum. nurdan mesaj attı sonra. gecikecekmiş, trafik varmış. ne kadar gecikeceğini söylemiyordu nurdan. ben de bir yere ayrılmayayım diye düşündüm. fransız kültür'ün önünde nurdan'ı bekleyecektim. nurdan henüz gelmemişti çünkü otobüsü trafiğe takılmıştı. birkaç dakika oldu, olmadı. ben içeri girip kitaplara, afişlere göz attım. belki yaşlı insanlar da vardı ve gençler beraber kursa gelen, belki başkalarıydı, bakmadım. nurdan'ı beklerken üzerindeki yazıları gördüğüm kitapçıkları okumadım. nurdan gelince nereye gidecektik? nurdan'ı çok seviyordum. onunla gülmek ne keyifliydi. uzun uzun konuşurduk nurdan'la. yeniden dışarı çıktım. nurdan'dan yeni bir mesaj gelmemişti ve caddeden insanlar geçiyordu. baktım. nurdan yoktu.
    ···
   tümünü göster