+29
-8
"ismet Paşa'nın askerî hataları o kadar göze batar olmuştur ki, Eskişehir-Kütahya muharebelerini kaybettiği için Temmuz 1921'de Genelkurmay Başkanlığı elinden alınmış ve Garp Cephesi Komutanlığı kalmıştır üzerinde. Yenilgileriyle şöhret bulmuş ve Meclis'te aleyhine kalın bir cephe oluşmuştu. Muhalefetin yoğun tepkisi yüzünden ilk Başbakanlığı çok kısa sürdü. Şeyh Said isyanı üzerine Fethi Okyar'ın yerine yeniden Başbakanlık koltuğuna oturdu. Böylece cephelerde gösteremediği zafer kazanma becerisini entrikalarda gösterdi. Bu 'zafersiz kahraman' unvanı ölümüne kadar sürüp gidecekti."
"8 Ocak'ta başlamış olan çarpışmadan yılan ismet, 11 Ocak 1921'de RiCAT (geri çekilme) emri vermeye hazırlanıyordu ki, güneş doğduğunda Yunan birliklerinin çekilmekte olduğunu gördüler. Düşman daha fazla savaşmaktan vazgeçerek, ölülerini, bir kısım silah ve malzemeyi harp sahasında bırakarak batıya doğru harekete geçmişti!..
"ismet paşa'nın, i. inönü muharebeleri sırasında ankara'ya çektiği 2 telgraf vardır; biri "kaçıyoruz-ismet", öteki "yendik-ismet" kabilinden."
Bu bakımdan 1. inönü'de zafer ismet Bey'e değil; cephane yetiştiren Ali Fuat Paşa'ya, Karadeniz takalı denizcilere, kağnılı köylülere, o soğukta çıplak ayak düşmana direnen 24. tümene ve isimsiz askerlere mal edilmelidir!.."
"... i. inönü savaşı gölgeli bir zaferdir. düşmana karşı kazanılan bir zafer yoktur. türk ordusu geriye çekilmiştir. ii. inönü savaşı ise hezimettir, yenilmişizdir ama tarihe zafer olarak geçmiştir. hem arazi kaybedeceksin hem de bu zafer olacak, böyle şey olmaz.." kaynak: yeni aktüel dergisi, 59. sayı.
TBMM tutanaklarını okuduğunuzda Meclistekilerin inönü zaferini Fevzi Çakmak'ın kazandığından söz ettiklerini görüp şaşırırsınız. Nitekim ismet Paşa da bir telgrafında 'yüksek stratejisiyle savaşı kazandıran' kişinin Fevzi Çakmak olduğunu açık seçik yazar. Bolu milletvekili Yusuf izzet de zaferi Fevzi Paşa hazretlerine borçlu olduklarını açıkça söyler. Gariptir, tutanaklarda ismet Paşa'nın ismi hiç geçmez. Herkes Fevzi Paşa'yı kutlar; hatta Paşa bu zaferinden dolayı terfi bile etmiştir.
TTK Başkanı Bıyıklıoğlu'nun özel notlarına dönecek olursak, inönü hakkındaki sözleri yenir yutulur cinsten değil.
Ona göre inönü'ye Atatürk'ün kontrolünde dura dura bir aşağılık kompleksi gelmişti. "ismet Paşa'nın başlıca vasfı, yakın arkadaşlarına karşı nankörlüğü ve vefasızlığıdır." Birinci inönü zaferinin gerçek kahramanı Yarbay Atıf Bey'e bu sebeple takdir vereceğine, zaferden hemen sonra apar topar emekliye sevk ettirmiştir. Refet Paşa'yı Güney Cephesi komutanlığından aldırmasının altında da aynı kıskançlık yatmaktadır.
Velhasıl, ismet Paşa'nın, sivrilen insana tahammülü yoktur. Cumhurbaşkanlığı döneminde Atatürk'ü hafızalardan silmek istemesi de bununla alakalıdır.
Genelkurmay Başkanlığı görevinden resmen alınmasına yol açan Eskişehir-Kütahya yenilgisini bile tarih kitaplarında bir başarı gibi okutan adamdan ne hayır gelir? Tarih Kurumu eski başkanı ne kadar haklı: "ismet Paşa'nın bu muharebelerdeki kötü yönetimi, en ünlü komutanı bile Divan-ı Harp huzurunda mahkûm edecek kadar ağırdır. Bundan sonra ne Sakarya'da, ne de Büyük Taarruz'da kendi başına bırakılmamış"tı.
ananızın amı bana neleri yazdırttınız.
Tümünü Göster