+6
“aklıma gelmedi değil” dedi ölü bir sesle frankenstein..”ama..bu kadar…saplantılı olabileceğine inanmak istemedim…”
“eh öyleymişim.. yapacak bir şey yok (: …benim aylarca, yıllarca neler yaşadığımı, nasıl hissettiğimi anlayabiliyorsundur artık..”
Hırıltılı bir soluk aldı.. dudakları, gözleri titreşmeye başladı..
“ben seni yatağıma aldım hayvan herif..” dedi ağlamaklı bir fısıltıyla..
Kaşlarımı kaldırdım.. gülümsedim…tam bir pislik rolündeyim..tam bir şerefsiz huur çocuğu…
“bütün o…bütün..o…konuşmalarımız…bütün o..gecelerimiz.. bana sarılırken…gülümserken….”
Diye saymaya başladı tıkana tıkana.. göz yaşları devrilmeye başlamıştı göz pınarlarından yanaklarına doğru.. kısa sürede küçük çaplı bir şelale oluşturdular, çenesinin altına kadar indi kimisi, kimisi yarı yolda yere damladılar..
“evet hepsi oyundan ibaretti..” dedim pişkin pişkin..
Hıçkırıp sesli nefes aldı…ellerini dizlerini üzerine yapıştırmış, mengene gibi kavramış sıkıyordu.. biraz geri çekildim.. pençe filan atarsa gözümü çıkarmasın kaltak, tırnaklar uzun.. belli olmaz bu karıların sağı solu, bir tanesi birayla yıkamıştı beni hatırlarsınız..
“nasıl bu kadar…sen…sen ruh hastasısın oğlum..sen…saplantılısın…sen var ya..senin bir üst modelin, işte böyle seri katiller.. sapıklar, tecavüzcüler….sen de onlardan farksızsın.. zütün yese onları da yaparsın ama.. hanım evladı olduğun için cesaret edemiyorsun…sapıksın sen…hastasın.. acıyorum ebruya.. zavallı…”
Ebrunun adını ağzına alma lan!..
Gülmeye başladım..
Banktaki iki kişiden biri ağlayıp saydırıyor, öbürü gülüyor.. etraftan birilerinin gözü takıldıysa şayet epey garipsemişti.. umurumda değil..
“senin acımana ihtiyacı olduğunu nerden çıkardın ebrunun? O da her şeyin farkında ve gayet memnun” dedim oyunculuğumun son raddesini kullanarak..
iyice irileşti yeşil gözler.. nefesini bile tutmuştu sanki.. gözüne far ışığı vuran geyik gibi kaldı karşımda..
“ne sandın kızım?..biz birbirimiz için yaratılmışız ebruyla..o da bunun farkında.. yoksa yediğim onca taktan sonra bana geri döner miydi? O benden de beter.. benden de acımasız.. benden her gün intikam alıyor…ben senden bir güncük almışım çok mu (x” dedim hastalıklı bir ifadeyle.. (özür dilerim ebru.. milyonuncu kez)..
Kız öğürür gibi bir şey yaptı..bir eli boynunda..bir eli hala dizinde..
Sonra yine yüzüme baktı..bu kez az önceki şokun yerini nefret almıştı..
Elinde olsa beni bir kaşık suda boğardı.. hemen, şu saniye, elinden gelse beni şuracıkta öldürebilecek bir insanın bakışlarıydı bunlar..
Uuu…siz kadınların nefretinden her zaman korkmuşumdur bebeğim…ama ben de en az sizin kadar soğuk kanlı bir katilim.. çok leşim var ayşen…sen de sadece onlardan birisin.. tamam üzerine biraz fazla misyon yüklemiş olabilirim ama, kendini o kadar da özel hissetme bence..sen benim emeklilik ikramiyemsin..
Ayaklandı..
“güle güle” dedim elimle selam ederek..
Tahrikim işe yaradı, ayakta arkasına dönüp,
“yanına kalmayacak bu yaptıkların” dedi..
Oh jesus…ne boş bir tehdit..
Bir adım atıp yanına yaklaştım, kolunu sıkıca yakalım.. yüzümde yine yavşak bir gülümemeyle,
“daha da ileri gidebilirim eğer istersen? ister misin?..bunu yapabilecek güce sahibim..sen yeter ki benimle uğraşmaya çalış, benden karşı intikam alma arzuna devam et…daha fazla motive olmamı sağlayacak bir şey varsa o da bunlardır..”
“bırak kolumu.. şerefsiz..” dedi tıslayarak.. gözlerindeki meydan okuma, yerini sorulara bırakmıştı…neyi kastetmiştim acaba, “daha ileri gitmek” deyimiyle..
Kolunu bıraktım..
“şurada kalmış 1 ay, dersini almış bir şekilde bu şehirden gibtirip gitmen için bir şans veriyorum sana.. yoksa olacaklar pek hoşuna gitmeyebilir…neler yapabileceğimi tahmin edebiliyorsun değil mi? ne de olsa ben saplantılı pgibopatın tekiyim? Ha?..(x”
Sesli ağlamaya başladı.. arkasını dönüp hızlı adımlarla uzaklaştı yanımda..
Yallah..
Tümünü Göster