beyler içler acısı halim ve karımla ilişkim

rutin yeniden gerçekleşiyordu.
evdeki hizmetliyi gönderdik, laptoptan kapı kamerasına bağlandım, 1 saat kadar zili beklemeden izledim ve uzaktan gelen o silüeti gördüm. kapıya yaklaştı. esmer, kısa saçları, beyaz teni. o oradaydı. yine her taraf bir saniyelik karardı, ruh bedenden uzaklaştı. ece, bu adamı özellikle çağırıyordu. hol kamerasına baktım, ancak ben olayın şokundayken son basamakları çıkmışlardı. koridordaki ses ve kapının açılıp kapanma sesini duydum.

tesadüf, diyordum. tesadüf, tesadüf, tesadüf. ece özellikle seçmez, diyordum. tesadüf, tesadüf.

oda kamerasına bağlansa mıydım, bağlanmasa mıydım. kararsızdım. ama zaten dünyam başıma yıkılmıştı. bu durumu sadece o kameraya bağlanıp görmekten korktuğum şeyleri görmeyerek düzeltebilirdim.

ve bağlandım. ben kamerayı açtığım an ece üstündeki geceliğin askılarını omuzlarından iindiriyordu. surat ifadesini tam göremiyordum, kamera arka çaprazında kalıyordu. ama bana nedense sırıtıyormuş gibi geliyordu. elbisesini sanki şehvetle indiriyordu, ya da artık bana her hareketi öyle geliyordu.

o sırada eleman gibini çıkarmıştı. yarışılmayacak boyuttaydı. bu, o adamın işiydi zaten. iri gibli olmak. ardından da üstündeki tshirtü çıkardı. o an ece, adamın gibine doğru bir hamle yaptı. lütfen, dedim. lütfen yapma. gibine doğru gidip önünde durdu. eleman daha yatağa çıkmamıştı.

kondomu geçirdi ve ecenin üstüne doğru bir adım attı. ece iki bacağını yanlara açmıştı ve adamı içine aldı. kendime sadece çile çektiriyordum. sırtını tırmalıyordu, inliyordu. kafasını sağa sola savuruyordu. gözlerim yaşlı izliyordum. bir ipucu arıyordum, aralarında bir ilişki olduğuna dair bir ipucu. bir ipucu. adam hızla gidip geliyordu, hızla, hızla. ecenin iniltileri duyuldu ve sonra da bir çığlık. yatakta iki bacağı iki yanda ölü gibi yatıyordu. 15-20 saniye öylece yattı. ben kamerayı kapattım ve sonra kapı sesi, merdiven ve duş.