+7
Cuma..
Ebru, bütün gün peşimden ayrılmadı, yokluğuma 3 gün nasıl dayanacağı konusunda hayıflanıp durdu..ki o konuda yalnız değil..ben de çok özleyeceğim onu, sadece, beni oyalayacak bir şeyler olacağı için biraz olsun aklımın geri planında tutabileceğim bu özlemi..ama özleme dozu aynı, hatta daha fazla olacak buna eminim.. artık benim için su gibi, nefes alıp vermek gibi olan varlığı, teni, sesi 3 koca gece boyunca benden uzak olacak..
Zor bir ayrılık..
“daha ne kadar belli etmem, hangi işareti sana göstermem gerekiyor ki anlamadım?” diyordu melek..
“anladım ben.. anlatmak istediğini anladım da..buradan geriye dönüş olmaz ki artık..”
“her zaman bir geri dönüş vardır.. zararın da neresinden dönersen kardır tsigalko.. hemen bu seyahati ve planı iptal edip, derhal ebruya durumu anlatmalı ve özür dilemelisin.. hatta bu vazgeçiş kararında, dünkü aile ziyareti ve tanışmanın da etkisi olduğunu söylemelisin..”
“hayır.. kesinlikle olmaz…önce bir taku yiyorum, sonra bir de marifet yapmış gibi anlatıyorum kıza..bu kaç oldu.. hayatta affetmez beni bu sefer.. daha fazla içini çürütemem kızın..ona fark ettirmeden, yapmam gerekeni yapıp bu hesabı kapayacağım..”
“tsigalko!!..o aklından geçenler çok tehlikeli.. çok..ve ayrıca suç.. ciddi bir suç…bunları yapabilecek bir adam değilsin sen.. yapamazsın..yapamayacağını, öyle biri olmayacağını sana kanıtlamadım mı?”
“başka çarem yok.. gerçekten..çok üzgünüm..bir an gözümü hırs bürüdü.. intikam fırsatı bu kadar yaklaşmış, ayağıma gelmişken geri itemedim onu..”
“hala tekmeyi vurma şansın da var ama o “sözde şans” a…kullan bunu..”
“bak.. çok açık bir şey var.. eğer ben ayşeni tamamen susturacak olan son hamlemi yapmazsam, bu olay her türlü ebrunun kulağına gidecek, her türlü duyacak ve her türlü üzülecek.. yahu ben bir daha bu kızın yüzünü asık görmek istemiyorum.. gözleri yaşlı görmek istemiyorum.. kalbi kırık görmek istemiyorum.. seviyorum ben bu kızı anlasana?!..bir kere, yaptım bir hata.. intikam hırsıma yenik düştüm.. hesap edemedim.. ebrunun mutluluğuna nasıl olur da paha biçer, onu intikam duygumun gerisinde, daha değersiz bir halde tutarım?..hayatımın en büyük aptallığı bu..en büyük hatam..tek keşkem olacak belki de…ama artık geri dönemem.. bitirmem lazım.. başladığım işi..”
“her şeyi daha da kötü hale getireceksin.. daha önce de böyle olmadı mı? kaybettikçe, kaybını telafi etmek için daha da yüklü olarak oynadığın ve daha da fazla kaybettiğin, kaybetmeye devam ettiğin bir kumar bu…kalk masadan tsigalko…vur elini, kalk masadan.. arkasından dolap çevirmeye harcayacağın enerjiyi, ona yalvarmakta harca o zaman gerekirse.. yalvar ebruya.. ağla..bu sefer sen ağla karşısında.. dizlerine kapanıyordun ya hani.. tabanlarını öp bu sefer…ama daha ileriye adım atma bu karanlık yolda..bir el daha oynama bu kumarı..”
Yutkundum…
Melek için söylemesi kolaydı.. hayal kırıklığı ve kederle, benimkilere kilitlenecek olan iri kahverengi gözlerin karşısında direnmek zorunda kalacak olan bendim tabi…
Ebru duymayacak.. asla bilmeyecek olacakları.. hata yapmak yok bu sefer.. dedim ya..o incir çuvalını berbat etmek yok..bu sefer olmaz..
Tümünü Göster