simdi size yakindan tanidiginiz birini tarif etcem

çocukluğunuza gidiyoruz, sakinleşin, hatırlamaya çalışın...

bir tarafı yırtık yeşil terlik giyen ve sarıya yakın sidik kokan pijamasıyla yıllar geçiren zayıf ve çelimsiz çocuk gelsin gözünüzün önüne. geldi mi? durun biraz daha ayrıntı vereyim.
muhtemelen bu zat-ı muhterem 12 13 yaşlarına kadar yatağa naylon geçirilip yatırılmıştır. aile sakinleri ortamdaki sidik kokusuna alışmış, anne baba tak fantezisi yapabilecek düzeye gelmiştir adeta. bu sebepledir ki bu üretim hatası yaratığı sürekli sokağa salarlar. işte yaratığımızın sizinle ilişkisi de burada başlar.

çocuk aklınızla onun anlam veremediğiniz hareketlerini bir mantığa yatırmaya çalışırsınız ama başaramazsınız. belirli zaman aralıklarında sabrınız tükenip öldürme içgüdüsüyle üzerine saldırdığınız gereksiz insan modeli şahıs sizden kaçarak uzaklaşır ve yeterli mesafede olduğunu hissettiği bir anda durup size ana bacı küfreder; 'yarın görüşürüz, sen bittin olm' tarzı tehditlerde bulunur ve ertesi gün hiçbir şey olmamış gibi yine gelir sizin büyük bir zevkle oynadığınız taso, mahalle maçı vb oyunlara salça olur.

bu olayın bir kademe daha tehlikelisi bu binin annesiyle sizin annenizin yakın arkadaş olma münasebetiyle sürekli birbirlerine gidip gelmesi durumudur. bu sayede yılışık binimiz odanıza kadar girmiş, odanızı keskin bir sidik kokusu çoktan sarmıştır bile. oyuncaklarınızla oynar, resim defterinizi karalar, bir ay boyunca uğraştığınız legonuzu bozar, atarinize tecavüz eder ve çıkar gider.

isyan edersiniz çocuk aklınızla, dua edersiniz. 'ne olur tır çarpsın şuna ya, ne olur hırsız girsin evine pıçaklasın o aileyi komple'
diye yalvarırsınız allaha. ama dualarınızı kimse duymaz...