0
açıkcası çok zor olduğunu düşünüyorum. bir erkek olarak her şey bana hizmet etmek üzere düzenlenmiş bu ülkede. ben ne yaparsam yapayım toplum kazanan olarak beni seçme eğiliminde. bana iktidarı, gücü, karar yetkisini her zaman bonkörce sunan bir sistemde kadınların ne yazık ki pek şansı olmuyor. benim için gündelik olan pek çok aktivite, bu ülkedeki kadınların uğruna savaştıkları özgürlükler oluyor çoğu zaman.
ancak buna rağmen kadın erkek eşitliği yolunda kadına en büyük darbeyi yine kadınlar vuruyor ne hikmetse. içinde yaşadığım bu erkek sevici sistemde ben huzur içinde yaşarken, kadınlar maalesef birbirlerini kuyunun içine çekmeye ve beni daha da rahatlatmaya devam ediyor. yani söylemek istediğim şu ki kadın erkek eşitliğinde erkek bir taraf bile değil toplumumuzda. kadının kadına karşı inanılmaz saldırısı sürdükçe de erkekler eli gibinde, göbeğini kaşıyarak binlerce yıl daha elde ettiği geniş özgürlükleri doyasıya yaşayacaktır. zaten organize olmakta yaşadıkları bazı temel sorunları atlatamazlarsa beni yerimden etmek bir tarafa, oturduğum yumuşak yastıktan kıçımı bile kaydıramayacaklar üzgünüm ki. gerçi bu konunun sadece bir tarafı.
öte yandan hep söylediğim gibi kadın eşitliği emekle ve akılla dengeleme yoluna gitmediği sürece bu erkek için de çok büyük bir sorundur. ihtiyaç duyulan iş ve akıl gücü sadece erkeklerin sırtından karşılanmaya devam ettikçe daha nice babayiğitler emek yolunda bitap düşeceklerdir. kuşku yok ki mutluluk eşit emek, eşit sermaye, eşit fikir ile üretim yapan kadın ve erkeklerin beraberce kurdukları bir ülkede olacaktır.
iki cins için de en yararlı olan budur.
halihazırda hakların kendisine verilmesini bekleyen bir kesim varsa çok bekler. erkeklerin binlerce yılda kan dökerek, ölerek, öldürerek, çalışarak, üreterek koydukları yazılı ve yazısız kuralları. sadece isteyerek değiştiremezsiniz. ben de isterdim öyle bir dünya olsun. pembe bulutlada yaprak gibi uçuşalım ama dünya o dünya değil maalesef. burada erkeklerin savaşla çizdiği sınırlarda, onların sanayisi, teknolojisi, bilimi, sanatı çerçevesiden yaşarken kalkıp eşitiz demek orkestrada bendir kadar yankı getirmiyor ne yazık ki.
istisnai, aklı başında, emeğini, zekasını ortaya koyarak eşitliğini gerçekten yaşayan kadınları da başka kadınlar baltalayınca geriye fil sürüsü tarafından ziyaret edilmiş botanik bahçesi kıvamında bir döküntü kalıyor. eğer şu sistemde eşitsizliği erkek koruyor sanıyorsan çok yanılıyorsun. erkek evladını yere göğe sığdıtramayan anneler koruyor ataerkil toplumu. oğlunu evin direği, kızını emanet olarak gören zihniyet erkeğin zihniyeti mi sence de. adamı üç yaşından itibaren zagor gibi yetiştir, sen yaparsın, sen kesersin, sen bilmemnesin diye gaz ver. sonra yaş otuza geldiğinde sular durulunca biz eşitize bağla konuyu. yok canım benim olmuyor öyle.
ben de bayılmıyorum sırtıma yüklenen sorumluluklara merak etme. erkek adam yapacak tabi diye başlayan cümlelerin ortasına doğru beynim uyuşmaya başlıyor genelde. vay anasını be ben ne acayip bir varlıkmışım diye kendimden geçiyorum. ben mi yapacağım lan bunca şeyi diyorum. eğer eşitlik çok isteniyorsa ben hemen şimdi benden beklenenlerin yarısını bir türkiye cumhuriyeti kadınına devretmeye hazırım.
eminim iki yıl sonra pişman olan taraf ben olmayacağım.
Tümünü Göster