1. 951.
    +33 -1
    Geçtiğimiz yaz sitede bir hatunla tanışmıştım. Sigorta acentesinde çalışıyormuş kendisi.Ev arkadaşı ise özel bir hastanede hemşireymiş. Neyse, gel zaman git zaman samimiyetimiz arttı. Gece mesajlaşmaları, öpücük yollamalar falan. Bi akşam saat 6 suları aradı beni. Telefonda konuşmayı pek sevmiyordum esasen. Tam kapatacakken, hadi bana çiçek al dedi. Ya dedim kim uğraşacak şimdi amk. Ama lütfeen falan. iyi dedim, alıp getiricem. Gittim bir kilo çilek aldım. yanında güzellik olsun diye pudra şekeri de tabi. Sonra elimde kesekağıdı, tıklattım kapısını. Hatun kesekağıdını görünce şaşırdı. Bu ne dedi. Çilek dedim, istemedin mi? hayır dedi, ben çiçek istemiştim. Lanet telefon konuşmalarını sevmediğimi söylemiştim ama. Elimi daldırdım kesekağıdının içine. Tombala çeker gibi rastgele bir çilek çektim içinden. Bak dedim, bunun da kıçında yaprağı var. Yaa dedi, ama ben çiçek istemiştim. Yok çiçek falan diyerek bastım geldim evime; çilekleri de aldım tabi. O saatten sonra yapılacak en güzel şey çilek kompostosuydu ve vodkayla iyi giderdi. Pudra şekerini de yarın birkaç tane yumurtayla değiştiririm büfeden diye düşündüm. iktisattan az biraz anlardım, kafaya takılacak bir durum yoktu yani.

    Salonda iki arkadaş haberleri izliyordu. Bi baktım, chp eski lideri Deniz Baykal demeç veriyor. Baykal’a bak dedim amk, traş olmuş. Çocuklar başladılar gülmeye. Hani bir insan saç traşı olunca yüzü gözü açılır ya, Baykal’ın yeni traş olduğu belliydi. Mutfağa geçtim ve çilekleri tencereye koyarak üzerine biraz su ilave edip kaynatmaya başladım. Tam kadehe rakı doldurup sigara yakmıştım ki, o sırada bir mesaj geldi bizim sigortacıdan; “hayvan” yazıyordu. gibtir lan dedim ve iki dilim sucuk kestim. Takribi bir on dakika sonra başka bir mesaj geldi ev arkadaşı olan hemşireden. “selam tatlım, naber?” yazıyordu. Gülümseyerek rakıdan sıkı bir yudum aldım. Biliyordum, hiçbir kadın melek değildi çünkü melekler sıçamazdı. En azından kutsal kitaplarda o şekilde tasvir ediliyorlardı.
    ···
   tümünü göster