aklıma geldikçe yazıcamlan. aklıma gelen 2 ibretlik dayak yiyişim aşağıda :
henüz ilk okula gidiyorum beyler. bizim evin alt sokağıda kum sahaydı. şimdi züt gibi kocaman binalar diktiler. her neyse orada top oynamaktan koşturmaktan o kadar keyif alırdımki lan çocukluğumu yaşıyordum işte. akşam ezanı demek eve gitmem gerekiyor demekti. bende dalmışım ve top oynuyorum. akşam ezanı bitmiş çoktan havada karanlık ama ben hala dışardayım. bir keresinde annem geldi aldı ve eve gidene kadar kısa bi konusma oldu neredesin sen be evladım niye gelmedin eve der gibi. tabi bu konuşma babanın kulağına gitmesin yoksa keser dua et bu akşam eve geç gelicek ile bitiyor. bu olaylar birkaç kez daha olunca babamın kulağına gitti ve beyler bittiğim andır. eve geldiğimde sorulan ilk sual neredesin? şey top.. geç oturma odasına! sende soyundur şu çocuğu dedi anneme. evet beyler öz babam kendisi. yazarken ağlıyorum mk. kemerin sesini duymaya başladım ki bu ses çocukluğumu yiyip bitiren seslerden birisiydi. kemeri böyle ortadan ikiye katlar sonra uçlarından tutup içine doğru itip geri çektiğinde "şaakk" diye bi ses çıkardı. tarifi saçma oldu ama yapmışsınızdır illaki özellikle deri kemeri olanlar. işte bu sesler benim yüreğimin ağzına gelmesine sebepti. daha fazla uzatmadan beyler odaya girer girmez şak şuk şak şuk kemerle bazenda eliyle tokat atar gibi baldırlarıma yüzüme artık nereye gelirse vuruyordu. oda da 2 çekyat var dolanıyorum odanın içerisinde resmen kemerden ve dayaktan kaçmak için. bi kanepeden diğerine atlayıp geçiyorum ulan insan bu kadar acımasız olabilir mi bea?! bu anlattığım da 8 bilemedin 9 yaşındayım. odadan çıktığında annemde bende ağlıyorduk. anneme birşey yapmadı ama gözünün önünde çocuğunun etinden şak pat çut sesleri gelmesi bir anne için yeter artardı.
---
bu anlatacağım olayda ise ortaokuldaydım. ramazanda klagib aile gezmelerinden birini yapıcaktık. 9 yaşımdan beride gün eksiğim olmadan oruç tutarım beyler. çok dindar biri değilim ama bu konuda böyle bir hassasiyete sahibim. annemde bizim arnavutlar genelde oruca daha cok dikkat ederler diye söylemişti daha geçenlerde
* o da dayısından biliyordu bunu -kendisi sözü geçen bir hocaydı.- herneyse canım sıkılmış olmalıki 2 saat önce evden çıktım. sağa sola bakınarak dolanarak geldim. hatta semtimizin merkezinde bulunan kum sahaya gitmiştim. orada bir adamla konusuyorduk işte seni şuraya gönderiririm şurada topçularım var felan bizde çocukluk halimizle inanır gibi oluyor inanmasamda hayallerimi süslediği için bozuntuya vermiyordum. bir an aklıma geldiki biz teyzemlere gidicez olm. hemen koşarak eve gittim. babam mahallede beni sormuş birkaç kişiye felan bakmış kimse bilmiyor nerede olduğumu. annemleri göndermiş kendisi evde beni bekliyor. mahalleye girdiğimde birkaç kişi baban seni sordu dediği an benim içim cız etti tamam şimdi sıçtım diye. eve girmek için zile bastım kapıyı açtı. yukarı çıktım eve girer girmez neredesin sen he? çat diye bi tokat patlattı. ya geziyordum der demez 2 3 4 5 şamarlar ardı ardına patlıyor suradımda. hadi hemen çıkıcaz montunu giy demez mi bide?! bu nasıl bir anormallik mk. bir insan evladı bu kadar çabuk ruh halini piskolojisini nasıl değiştirebilir biris söylesin feryadımı gibicem! dışarı çıktığımızda babamın beni sorduğu arkadaşlarım uzaktan halimi gördüler bende çıkmadan aynaya bakmıştım; kıpkızarık bomba gibi bir surat oluşmuş. te dıbınakoyim dedim ulan böyle babalığında dedim.