maaşım az diye ağlayan öğretmenlere kapak

detayını pek bilmiyorum ama memurluğun statüleri var, öğretmenler eğer kendileriyle aynı statüdeki memurlardan az maaş alıyorlarsa isyanlarında haklılar derim. ama bütün gün devlet dairesine solitaire oynayan adamla aynı maaşı alıyoruz bu haksızlık biz niye öğretmen olduk cart curt diyene kimse seni zorla öğretmen yapmadı demek lazım, o senin mesleğine verdiğin değerle veya hayata bakış açınla alakalı.

misal, kendini övme lan bin demeyin de benim çevremdeki öğretmen arkadaşlarımdan kültürüm, birikimim daha fazladır. eğer okulunu okusaydım çok iyi bi tarih hocası veya ingilizce hocası da olabilirdim. ama ne içimde böyle bi istek vardı ne de maddi açıdan istediğim hayat standartlarını yakalayabilecektim. dolayısıyla tercih etmedim. şimdi bi banka beni 1000 tl'ye gişesine alsın diye zütümü yırtıyorum. çünkü hedeflerim var. yorucu ve stresli yolu seçtim, ömrüm boyunca özel sektör zütümden kan alacak ve beni sömürecek, saçlarım işe girdikten 2-3 sene sonra stresten bembeyaz olacak ama sonunda iyi bir yerlere gelebilmeyi umuyorum, hayata bir kere geliyoruz, benim seçimim de bu oldu şikayet etmemin alemi yok.

hele bir de kutsal meslek ayağına peygamberliğe yatan öğretmenler işi iyice dilenciliğe çeviriyor, çoğu kişi de bu duygu sömürülerinden sebep nefret ediyor zaten. kaldı ki ilkokulundan üniversitesine kadar ne sığırlar okuttu bizi hepimiz yaşadık ve tecrübe ettik.

devletin gücü bir yere kadar yeter. her sene hem on binlerce öğretmen ata, hem maaşları bilmem ne kadar arttır o işler zor. tabi devlet devlet olsa nüfus hareketlerini göz önüne katarak ihtiyaçları belirler ve hangi yıl ne kadar öğretmen atayacağını yıllar yıllar öncesinden belirler, fakültelere sınırlı sayıda öğrenci alır. tabi bu sefer fakültelere almadığın o adayları nereye yönlendireceksin mevzusu başlıyor ki bir ülkede sanayi diye bir şey olmayıp da herkes hizmet ve devlet sektöründe çalışırsa zaten o ülke bi gün fena patlar, yine iyi ayakta duruyoruz valla.