1. 476.
    +3
    eşref bey ve eşi sevcanla bizi çok sıcak karşıladılar. sevcan'ı ilk gördüğüm günde bana anlattığı aile yapısından çok uzak bir görüntü çiziyorlardı ve bu bana çok farklı bir huzur veriyordu.

    insan olarak hep öyle değil miyiz zaten? başımıza herhangi bir felaket ya da kötü durum gelmeksizin birbirimizin kıymetini bir türlü bilemeyiz. ama kendi adıma konuşmam gerekirse ben hep başa bir bela gelmeksizin, o belanın gelebileceğini düşünerek hareket etmeye çalıştım ömrüm boyunca.

    daha önceki gelişimde hayran kalmıştım oturdukları bu geniş bahçeli saray yavrusuna ancak, bundan daha hayranlık verici bir şey varsa içinde yaşayan insanların ve bilhassa da sevcan'ın varlıklı olmasıyla böbürlenmemesiydi benim için. gönlü geniş, mütevazi ve çevresindeki insanları aşağılamadan, sonradan gelme değil de kökten sürme olmak hiç te kolay değildir. dikkat etmişsinizdir, etrafımızdaki insanlarda hep bir böbürlenmedir alır başını gider.

    eviyle, lüks arabasıyla, malı mülküyle, evladının üniversitede iyi bir bölüm okumasıyla, övünenini çok görmüşsünüzdür. anlıyorum ve ben de bu durumu bu tür insanlara çok görmüyorum.

    çünkü hayatın kural ve kaidelerinden biridir bu. insan ruhu hep iyi olmak ister. hep mutlu olmak ister. fakat hepsinden önemlisi, hep diğer insanlardan üstün olmak ister insan. biribirilerine üstünlük kurma çabasıdır insanların kendine güç kaynağı olarak gördükleri kavram. ilk insanın dünya üzerine gelmesinden yana bu kaide değilmez. istisnalar da kaideyi bozmazlar.

    dünya üzerindeki tüm savaşlar, çekişmeler, kavgalar, huzursuzluklar bundan kaynaklıdır dikkatlice bakılınca. insan olarak hep iyi bir yaşam arzular, hayal ederiz ancak kimimiz doğru yolları tercih eder bu amaca ulaşabilmek için, kimimiz yanlış yolları. suç kavramı da bu noktada ortaya çıkar zaten.

    iyi koşullarda bir yaşamı amaç edinmiş bir birey, helal kazancı ile ağır adımlarla hedefine ulaşmak isterken; diğer yanda yine iyi koşullardaki bir yaşamı umut eden başka bir birey, yasal suç sayılabilecek gayrimeşru yollardan bu amacına ulaşmak ister.

    burada bu iki insan örneği arasında tek fark vardır, suç işleyen insan türü, kişisel menfaatlerini herkesten üstün tutar ve başkalarının hayatlarını ne derecede olumsuz etkileyebileceğini asla umursamaz. önüne her kim çıkarsa çıksın çiğner geçer. aşırı derecede hırs ve ihtiras sahibi olmalarından ileri gelmektedir bu durum. vicdan sahibi olsalar bile bu hırsları, içlerindeki vicdana baskın gelir. bu yüzdendir ki kısa yoldan tez zamanda çok para, mal, mülk edinmek isterler ve illegal yollara başvururlar. kısaca muzaffer örneğinde olduğu gibi.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster