1. 1.
    +3
    merak edip gittim, arkadaş zoruyla gittim, can sıkıntısından gittim, aile baskısıyla gittim diye diye adam gişe rekoru kıracak. böyle karakter üzerine zekadan yoksun belaltı esprileri pekiştirmek bildiğin basite kaçmaktır. bakın belaltı olmasın demiyorum ama en azından zeka olsun be abi. nereye kadar sıçmalı, ossurmalı komiklikler.

    benim aklımın almadığı durum şu; şimdi şahan'ın bundan daha kaliteli iş çıkarabileceğini düşünüyorum. o zeka var gibime geliyor. maddi olarak elinde onca imkan var, zamanın var. bu kadar imkan varken aylardır üzerinde çalışılan bir şey olarak bu mu çıkıyor harbiden? ya tiyatro için zütütaklu 10 sayfalık skeç'in kurgusunu ben de bir günde yazıyorum. ama diyalogları, olay örgüsünü tam belirlerken anam ağlıyor. acaba böyle iyi mi, hayır daha iyisi olablir, bu espri şu filmde kullanılmıştı ben kullanmam diye diye bayağı zamanımı alıyor. sırf kaliteli ve özgün bir şey çıksın diye. hani bunu okul, iş, stres yanında yapıyoruz ha. dediğim gibi bunca imkan varken böyle şeyler çıkmamalı ortaya, çıtayı az yükseklerde tutmalısın.

    g.d.o. karakedi'yi daha izlemedim ama fragmanını izleyince şafak sezer en azından senaryo üzerine yoğunlaşmış, diyaloglara çalışmış falan. izleyenler de müzik, görüntü konusunda iyi iş çıkardığını belirtmiş. bu yani, fazla bir şey beklemiyoruz zaten. öyle "partiye gitme, gidecem, ayrılık, tekrar birleşme" gibi köküne kadar sömürülmüş konuya diyalog ve türk mizahı(!) katarak bir film çıkmamalı. gerçekten kaliteli işler çıkarmak için yanıp tutuşan ama imkanı olmayanların olduğu bu ülkede, imkanı dolaylı yoldan bulduktan sonra gişe amaçlı film çekenlerin olması iç burkuyor. şimdi diyeceksin ki "ee milyonlar izliyor birader. senin kaliteli dediğin işler bu kadar izlenmiyor, neden acaba" diye. bu ülkede ucube sanata ne zaman, ne kadar değer verilmiş ki zaten deyip aniden her şeyi bırakıp gitme isteği depreşiyor bünyede.

    Siz ne düşünüyorsunuz beyler? insani kurallar çerçevesinde tartışalım.
    ···
   tümünü göster