1. 101.
    0
    istanbul dedim, yiğidin harman olduğu yer.

    istanbulda ikamet ettiğim semtte keşanlıların derneği olduğunu falan anlattı, sanki keşanlılar derneğinin istanbulun varoş semtlerinin birinde olmasına çok şaşırmış ve gücenmiş gibi mimiklerle dinledim hacıdayının atmığını. perdeyi açtı dışarı baktı. sigarasından bir iki duman aldı, ayağa kalkıp peteğin üzerine bıraktığı küllüğü kapıp elinde tuttu. ferat binine döndü.

    göz kırptı.ne olup bittiğini soruyordu, ferat yok bir şey dercesine bir mimik yaptı, hafif samimiyet ve bolca tehdit içeren bir ses tonuyla kısık bir biçimde uzatarak " ferat " dedi, anlat gibtirtme çanağını. bişey yok abi, rıfat muallaksi keyfimi kaçırdı. biraz boğuştuk,eve de gidemedim bu halde, buraya geleyim dedim dedi.

    hacıdayının atmığı sakin bir şekilde sigarasını elinde tuttuğu küllükte söndürdü

    otel mi lan bu ev ?

    dedi.

    değil abi, kusura bakma rahatsızlık verdik. dedi trakyalılara has sahte bir alınganlıkla. ayağa kalktı,ben de ayaklandım.

    hacıdayının atmığı " tamam lan otur,ama bak en ufak ses duyarsam giberim ızdırabını " deyince feratta sinirli ve sakin olmaya çalışır biçimde başıyla onayladı. hacıdayının atmığı karısının yanına gitti, elini omzuna attı, geçelim biz dedi.

    feratın kardeşi gidip battaniye falan getirdi. salondaki yatakları yaptık. kız içeride yatakları hazırlamamıza yardım ederken ferat hafif koridora baktıktan sonra kardeşini kolundan tuttu," hacı nerde ? " dedi," uyuyor" dedi kız, ferat kıza baktı " para lazım bana acil " dedi, kız bu gece olmaz deyince kızın kolunu hafif sıktı, lazım diyorum lan dedi. hatun koridora baktı, tamam dedi, beni bekle.
    ···
   tümünü göster