1. 76.
    0
    şu hayatta ikinci şans denilen şey,ilk şansınızdaki körlüğünüzle orantılı.

    yani benim o kadar takun içinden çıkıp trakyaya gitmem ve trakyada da benim anlayışıma göre ikinci şans olarak değerlendirdiğim ferat binini kaybetmemem gerekliydi o gece için.

    --

    diğer elemanlar rıfata attığım yumruğu görür görmez bana girişmeye başladılar.

    sonuçta istanbulluyum, onların doğup büyümek istediği sokaklarda gece yarısı kimse olmayınca işiyor, yoluma devam ediyordum. istiklal caddesinde istediğim zaman gezebiliyordum, onların hayalindeki aksaraydaki bir hotele gidip saati 50 liraya belediye çukurlarından belediye çukuru beğenip gibebilirdim.

    benden nefret ediyorlardı, nasıl ki mahallenize yeni taşınan bir çocuğa temkinli yaklaşırsanız bana da o şekilde yaklaşıyorlardı. benim yabancı oluşum onların yerel milliyetçiliğini közlüyordu,ama bu kez yangına körükle değil kürekle gitmem lazımdı.

    bir değil iki değil dört kişi giriştikleri için ağzım yüzüm döndü, feratı tutup çektim. baktım ayakta duracak hali yok,iki üç tokat da ona attım kendine gelmesi için.

    öyle bir dayak yiyordum ki,karnımla göğsüme aynı anda kramp giriyordu. vucudum karıncalaşmıştı.ve bu durumda ferat binini ayıltmaya çalışıyordum.

    buradan kaçsam dahi kurtulamazdım, uzkop gibi züt kadar bir yerde, gece otobüslerinin ender rastlandığı bu yerde ve kahpenin zütünde pireler uçuştuğu şu noktada bir yere kaçamazdım. dayağımı yedim efendi efendi.

    zaten kavga sonu olmayan bir şeydir. kimse kavganın sonunda galibiyetini meşrulaştırmak için sizi öldürmez, kaldırıp atarlar bir köşeye. tekme tokat apar topar çıkartıldık dükkandan.
    ···
   tümünü göster