1. 51.
    0
    bu arada panpalarım söylemeyi unuttum biz dershaneyi ektik ama ailemize de dershaneden arkadaşlarla çıkışta bir eve gideceğimizi sınavlara çalışacağımızı söylemiştik. aralarında yalan söylemeye ihtiyacı olmayanlar da vardı tabii. ama ben yalan söylemeye mecburdum. kim ailesinin üzülmesini isteyebilir ki. eve girmiştik artık, ev sahibi *ı*a *** denilen maddeyi ve diğer şeyleri zulaladı. bir şeyler yedik, alkol aldık ve sonra yaşama sebebimiz olan o ortamı kurduk. her şey hazırdı. ışık, müzik, insanlar... en önemlisi kafamız yanımızdaydı. ben ilk defa deneyeceğim için *ı*a yardımcı oluyordu. eli elime değiyor, soluğunu yüzümde hissediyordum. esin gözümün içine ben ise *ı*a'nın soluğunu hissederken merve'nin zütüne kitlenmiştim. panpalarım bu *** denileni nargileden bozma bir su şişesiyle içime çektim. aradan dakikalar geçmeden kafanın gereken noktasına yerleşmiştim. kalp atışlarım hızlanmış, hareketlerim değişmiş, elim gibimde durmuyor, gibim yerinde durmuyor, bi hayvanlaşmış durumdaydım. ama işin ilginç tarafı esin bana ne söylese ters anlıyordum. sinirli değildim ama sinirli biriydim o an. yani hem gülüyorum, eğleniyorum hem de sinirlenebiliyordum. aslında herkes böyleydi, sadece ben değildim. muhteşem bir eğlence olmuştu. 2 tane falan film izledik cheech chong muydu neydi onların 2 filmini izledik. sonra bir daha içtik, sonra yeşillik yedik, sonra bir daha içtik. derken sabah kendimi tost hazırlarken buldum...

    panpalarım farkındayım geceyi hiç anlatmadım ama gerek yok. çünkü ilerde daha ayrıntılı yer verecem bu tarz vakalara. bi de şöyle bir durum var hak verin bazı şeyleri ayrıntısıyla anlatamıyorum. işte anlayın ergen ergen seviştik, düzüştük, skiştik o kafayla sabaha kadar esinle. hakkını vermek lazım mükemmeldi. aradan zaman geçti ve yine yaz geldi. babamlar yeni yazlık almışlardı ve şans o ki *ı*a denilen afetin sitesindeydi evimiz. oldukça mutlu olmuştum tahmin edersiniz. *ı*a ile haddinden fazla samimiydim artık. her an her şey olabilirdi. hatırlarsınız ayı vardı bir tane beni bakkalın çırağını gönderir gibi sigara almaya göndermişti. işte panpalarım o ayı artık bizim elamların arasında bile değildi. sitede 6 kişi takılıyorduk. biraz torpille barlara giriyor(malum yaş problemi:) geceleri iskeleye iniyor, denize giriyor, gündüzleri gazinoda takılıyor, hayatı kafamızda yaşıyorduk. ve artık tahmin edeceğiniz üzere *ı*a benimdi. sevgilimdi. yıllardır aşık olduğum kız artık sevgilim olmuştu. benden mutlusu sanırım o zamanlar tansu çiller reyisti. panpalarım sizlere *ı*a ile nasıl çıkmaya başladığımızı anlatacak olursam bu hikayemin ana konusunu kaçırmış olurum. o yüzden aşk, entrika gibi saçma şeyler 2. planda bu hikaye bünyesinde.

    edgar allan poe reyisi bilen bilir panpalarım. böyle korkunç şeyler falan anlatır bu kafası saat gibi adam. işte bu adamı okumaya başlamak kadar ilginç bir şey yoktur bu hayatta. sonra misal ex drummer diye bi film vardır. bunlar insanların hayatlarıyla oynayan sanat eserleridir. the acid house filmi de benim için böylesine bir dönüm noktası oldu panpalarım. the acid house filmi nedensiz yere ergenler tarafından çok bilinen irvine welsh reyisin kitabından uyarlamadır. böyle 3 farklı hikaye, birbirinden çok bağımsız kafalar, işte koşullanma, kendini bebek hissetme falan... bir yerde okumuştum. *** ülkesinde *** çalışanlarına lsd verirlermiş, ama halüsinasyon gösteren etkilerini arındırarak verirlermiş( halüsinasyon göstermeyen lsd'yi napsak zütümüze mi soksak panpa) bu bizim huur çocukları da koşullanma etkisi altında ırkçı eğitimler falan alırlarmış. bence çok saçma. ama şu gerçek lsd alan birine ben sen kendini şu apartmandan atamazsın desem yannan atamam der ve gider, atlar efendim. ama demeyi bileceksin aa ben kullandım panpa ama öyle olmadım diyene de ps3 oynamısını söylemekten başka bir çarem yok sanırım. bu arada lsd demişken izleyin panpalarım; http://www.youtube.com/watch?v=C0aF9SHaJ5c gerçeğe yakın denilebilir.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster