çok düşüdndüm anlatıp anlatmamak için

anlatmaya başladı ; dedem 4 sene önce vefat etti. ben de hayal meyal anlatılan kadarını biliyorum. yine kış ayıydı. osman amcamın anlattığı kadarıyla dedem o gün bi tuhafmış. aslında o depodaki olaylardan sonra dedem hep bi tuhafmış. o günde osman amcama bu gece bana uyku yok anlaşılan demiş. amcam bi anlam verememiş. akşam olmuş yemeklerini yemişler. herkes köşesine çekilmiş. dedemin düşünceli bi hali varmış. o gün amcama çobanı hatırladın mı oğlum demiş. amcam evet baba demiş. bak işte bu aramızda kalsın ama ben o günden sonra her sabah namazı için evden çıktığımda o çobanı görürüm demiş dedem. amcamda sabah namazlarına belki de bu yüzden giderdi. diye ekledi. devam etmiş; çobanla konuştuğunu, çobanın her gün çocuğu sorduğunu söylemiş amcama. bi de o su deposuna kimsenin gelmemesini sonunda zararlı çıkacaklarını söylermiş her gün. amcama anlatmış bunu. amcam sormuş dedeme; peki bab sen o gün alıp kaçırdığı çocuğu sormadın mı ? dedem; ben oraya gelene kadar diyeceğini diyip çoktan gitmiş oluyodu. her seferinde bana minnettarlığını sunardı. ama dün onu gördüğümde tuhaf konuştu. benim bu sırrı anlatmamdan korktuğunu söyledi bi anda kayboluverdi. ben de sana anlattım şimdi oğlum. demiş. amcam anlam verememiş tabi baba demiş yaşlandın artık bişey olmaz dert etme ...