1. 18976.
    +7
    http://fizy.com/#s/3xvn6b

    Agresif bir insan değilim..kavgadan, arbededen, hır gürden nefret ederim..en sinirli anım ise, antilop peşinde koşturan bir çitanın en hızlı anı kadar..ya da bir kibrit çöpünün ani alev alışı..

    Kolay kolay sinirlenmediğim gibi, sinirim de çabuk geçer, yerini pişmanlık alır..geriye yanık bir kibrit ve nefes nefese bir çita kalır..

    Daha yüz metre bile gitmemiştim ki, ilk anda aklıma “nereye lan gerizekalı?” sorusu geldi..

    Harbi nereye?..

    Otobüs durağına mı demiştim?..ya da eve mi gidiyorum direkt?..

    Nereye tsigalko?..kapıyı yüzüne çarpıp, ebruyu orada züt gibi bırakıp nereye?..

    Adımlarımın hızı kesildi önce..sonra da kaldırımın ortasında kalakaldım..

    Saniyeler içinde, yüzlerce flashback geçti aklımın içinden..ebruya yaptığım kötülükler..onu itip kakmalarım..sonra bir şekilde bir araya gelişimiz..o ilk öpücük..onu aldattığım gece..terk ettiğim gün…beni boş sınıfa çekip, hayatımdan defol deyişi..onu taksiyle takip edişim..ilk kıskançlığım…hastaneye, beni ziyarete geldiği gün…ders çıkışı peşinden çıkıp yalvarışım... eski çardağın altında yeniden bir araya gelişi ellerimizin..verdiğim sözler..güvenini kazanma mücadelem…bir haziran gecesi, koyun koyuna, yıldızları izleyerek uyuyuşumuz…parmağına yüzüğümüzü taktığım an…

    Nereye gidiyorum ben?..neden gidiyorum?..

    Farkına bile varmadan, ayaklarım yön değiştirmiş, telaşlı adımlarım yeniden ara sokağa yönelmişti..kaç dakika geçti…ya gittiyse…midem köpürdü derinlerde..neredeyse acımsı asit tadını hissettim ağzımın içinde..allahım..ne kadar da aptalım?!..ebru!..

    Sokağa girip, siyah golfü aynı yerde görünce derin bir nefes aldım..oh..buradaydı hala..şükürler olsun..şükürler..

    Sıçtım evet..ama en azından sıvamayacağım…bunu telafi edebilirim..içim kan ağlıyor..ciğerlerimi hissedebiliyorum..alev almış kağıt parçaları gibi, önce şişiyor, sonra buruşup küçülüyorlar…kor gibi sıcaklar..kötücül kötücül ışıldıyorlar..

    Arabaya neredeyse koşar adımla ulaştım..içine baktım önce..kız, başı hafifçe önüne eğik biçimde, put gibi oturuyor koltukta..önce bir yere bakıyor sandım, hani, telefonla, hocaya çaktırmadan sıranın altından mesaj yazarken girdiğin pozisyon var ya, hemen hemen öyle işte..

    Tek farkı, baktığı yerde, telefonun olmaması..başka bir şey de yok..öyle, başını eğmiş, dizlerinin üzerine bakıyor..

    Arabanın kapısının koluna asıldım..açtım..irkilerek döndü hemen..gözleri, göz pınarları, yanakları nemli, parıldıyor..onu öyle görünce daha da kötü oldum..zorlukla, nefes nefese konuştum,

    “gelebilir miyim?”
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster