1. 51.
    0
    uzunköprünün her tarafını dolaştım,her caddeye,her türkü bara her internet cafeye baktım. ancak bulamadım haliyle.

    bir al ver hesabım yoktu feratla, hacıdayıdan kalma para yeter de artardı, ancak o bini bulup o gecenin hesabını sormam lazımdı.

    dayağı bana yüklemiş, direksiyona o geçmişti.

    bir köylü kurnazının oyuncağı olmak istemiyordum. daha doğrusu ferat biniyle iyi ayrılmak istiyordum, gidip boğazını sıkmayacaktım,bu binten biraz daha bir şeyler tırtıklayıp bir senemi garanti altına alacaktım.

    daha sonra aklıma feratın akrabası olan pansiyonda çalışan aga geldi, gittim gördüm. dedim naber aga nasıl gidiyor.iyi be nolsun dedi, çay ısmarladı içtik ettik.

    trakyalı bir insanı bir şeye ikna edeceksin alkol deyin. alkol anahtar cümledir,her kilidi açar. dedim gel yarın sağlam bi içelim, züt olalım dönelim.

    olur dedi. ertesi gün sabahın 5inde kalkıp pansiyonun kazan dairesinde züt terletecek olan o değildi sanki.

    dedim sizinkileri de çağır,ben gidiyorum bir kaç güne,ama söyleme çocuklara, hevesleri kaçmasın gelsinler rahat içsinler dedim.

    beni gittiğim için eğlendirmek zorunda değildiler, benim olduğumu söylememesi hem bu alkol düşkünü şoparların alkollerini rahatça içebilmesini, keriz vodkasını fondiplemelerini hem de benim feratı bulmamı sağlayacaktı.

    perşembe gecesi ferat bini de dahil olmak üzere ailecek geldiler. oturduk içtik titreyen göl denen yerde.
    ···
   tümünü göster