0
kazadan sonra istifamı sundum, hiç zorluk çıkarmadan kabul ettiler. satış müdürüm geçmiş olsun için aradı, askerden sonra bekliyorum seni dedi. bakarız dedim tşk ettim. bastım burcunun yanına gittim. o da üniversite okuyor o zamanlar. öğrenci evi, bir kız ile birlikte kalıyor. o kızın da sevgilisi gelmiş. hep beraber takılıyoruz, geziyoruz, yiyoruz içiyoruz. akşamları deli gibi rakı içiyorum ben yine. hayatta ki en büyük vicdan azaplarımdan birisi geliyor şimdi beyler.
ramazan ayındayız, askere gitmeme az kalmış. oturdum akşam diğer elemanla başladık rakı içmeye. gece 12 gibi annem aradı. oğlum çok ayıp dedi, ne ayıp dedim. bugün kadir gecesiydi, sabahtan beri hiç aramadın dedi. insan böyle bir günde annesini aramaz mı dedi. ben şöyle bir masaya baktım, elimde rakı bardağı, ramazan olduğunu biliyordum ama kadir gecesi olduğunu bilmiyordum. büyük bir utanç yaşadım. bir şey diyemedim anneme de. telefonu kapadık içmeye devam ettim o sinirle. içimden hesaplaşıyorum, önceden oruç tutardın, namaza başlamıştım, şimdi dinimizce en hayırlı gece denilen günde rakı içiyorsun zütü gibişmiş bebe falan. bunları da derken deli gibi içmeye devam ediyorum.
neyse tuvalete kalktım ben, girdim işedim. ellerimi yıkıyorum, bu içtiğim arkadaş geldi kapının önünde dondu kaldı. baktım ben buna ney lan dedim. kanka suratın dedi bu sadece. lan aynaya bir baktım suratımda böle minik minik kırmızı benekler var. hemen yüzümü falan yıkadım geçmiyor, ellerime baktım ellerimde de silik silik benekler var. dedim burcuya sakın söyleme, gittim yattım hemen. sabah kalktım gizlice gittim banyoya, benekler geçmiş, elimde biraz silik silik var. inanılmaz korkuyorum ama. hemen istanbulda ki dayımı aradım. dedim ki dayı böyle böyle, çabuk her şeyi bırak istanbula gel dıbına koyarım senin dedi. gittim istanbula. beni aldı doktora zütürdü. doktor bir sürü test falan yapıyor. en sonunda geldi dedi ki, senin karaciğerin küçükmüş dedi. dedim nasıl küçükmüş, akciğerin falan da tam gelişmemiş dedi. nasıl yaaa dedim. genetik olabilir dedi. dedim ki nasıl olur kimsede yok, o sıra aklıma geldi beyler. ben daha 7 aylıkken doğmuşum. tam 7 ay bile olmamış hatta. 6 ay 25 gün falan. dedim ben 7 aylığım. dedi ondandır, tam gelişmemiş organların dedi. karaciğerin yağlanmış, küçük ve görevini zor yapıyor dedi. dedim doktor abi ne yapacaz, alkol yok, sigara içilen ortamda durmak yok, yağlı yemek yok, sebze meyve ağırlıklı besleneceksin takır takır saymaya başladı.
sonra dayım baktı bana dedi ki bu salak alkolik doktor bey dedi. o zaman tedavi görecek dedi doktor. dedim ki askere gidecem ben, tedavi falan olamam. bu da dedi ki askeriye de muayene olmadın mı sen dedi. yok dedim. nasıl lan dedi. girdim muayene odalarına, var mı bir sıkıntın dediler yok dedim, bastılar imzayı dedim. ilk defa alkolik olduğumu kendime itiraf edebiliyordum beyler. dayım yüzüme tokat gibi çarpmıştı gerçeği. çıktık oradan, moralim bozuk. dayımın evine gittik. güzel et yaptı bu, aldım eti elime, giberim dedim, bu et rakısız yenmez, gittim dolaptan çıkardım rakıyı doldurdum. dayı yiğen içtik tüm gece. şu an dayıma siroz teşhisi kondu beyler.
Tümünü Göster