1. 26.
    0
    oda gerçekten küçüktü, birisi girip ışığı yaksa ve suratımıza tüfek doğrultsa tek atışta üçümüzü de vurabilirdi.

    tek atışla benim bacağımı feratın kulağını ve kızın dıbını delebilirdi... züt kadar yerde ben sandıktan çıkacakları beklerken kız ve ferat yavaş yavaş açıyorlardı sandığı.

    dibinde hayvani tomarlar vardı, ancak bunun bu hacıdayının para kumsalındaki bir kumtanesi olduğunun farkındaydım. kafam da açılıyordu yavaş yavaş.bu hacı dayıyı yolup kahpenin uzaklaşma samimiyetsizliğini karşılayabilirdim. mesela norveçe zütürüp " bak osloda millet ısınmak için birbirini gibiyor kahpe,gel bırak şu tribi dönelim istanbula " diyebilirdim.ya da iskoçyada yağmur altında gezip romantizm yaparak onu grip edip memlekete geri çevirebilirdim veya kafa dağıtmak için antalyada güzel bir yere gidebilirdik. yazı orada geçirip hep yapmak istediğim şeyi yapabilirdim. memleketin tüm deniz kıyılarını gezmeyi.

    nereden baksanız 5 tomar para aldı ferat içerden. kız kalktı salona geçti. içeride bekledik. kız elinde 5 tomarla geldi içeriye.

    oha dedim dıbına koyayım, evin her tarafında mı var bu tomarlardan.

    ama öyle değildi tabi. ferat bini huur çocuğu olduğu kadar da kalpazandı. daha önceden çalmayı planladığı kadar paranın sahtesini çıkartmak için uğraşmıştı. böylece varyemez hacıdayımız paralarını yerinde görüyor ve içi rahat uyuyordu.

    ilerde bir ihaleye girip kazandığında sahte paralarla karışık bir servet ödediğinde koğuş ağanın mature fantezisine kurban gidecekti bu dayı efendi.
    ···
   tümünü göster