1. 1.
    0
    böyle giderken dilek artık eskisi gibi sallamaz oluyor beni. ben her gün ona mektup yazıp yolluyorum, o bana haftada bir ya yazıyor ya yazmıyor. ben kafayı yiyecem amk. herşey iyi güzel giderken kız bir anda değişiyor bana karşı. herhangi gözüken bir neden bile yok. evi aramaz oluyor. mahallede gördüğümde yaklaşma şeklinde hareket yapıyor. bunu önceden de yapardı mahallede kimse görmesin diye. ama artık sürekli yapıyor.

    bir gün okuldan kaçtım gittim bunun okulunun önüne. bu okuldan çıktı beni gördü, yaklaşma falan şeklinde kaş göz etti. etrafa baktım annesi yok abisi yok ortalıkta amk. (babası o çok küçükkken ölmüş) lan dedim bunda bir takluk var. gittim yapıştım koluna. dilek neden böyle yapıyorsun dedim, aramıyorsun, yanıma gelmiyorsun, mektup yazmıyorsun falan başladım saymaya. bana ne dedi biliyor musunuz?

    sen önceden bana hediyeler alırdın artık hiç almıyorsun dedi. önceden a4 kağıda yazardın mektuplarını, şimdi saman kağıtlara veya defter yapraklarına yazıyorsun dedi. hiç telefon açmıyorsun dedi. bana zerre değer vermiyorsun dedi. bunların hepsini de bağırarak söylüyor ama beyler. okul çıkışı, düşünün karizmanın dibini.

    ben ağzım açık kalmış bir biçimde bakakaldım. bıraktım bunun kolunu. evet telefon açamıyordum çünkü telefonumuz kegibti amk. bazen sırf telefon açmak için anneannemlere veya teyzemlere gittiğim oluyordu. oradan aradığımda da o çıkmıyordu hiç telefonlara. a4 kağıda verecek para yoktu cebimde, ne gelirse yazabileceğim ona yazıyordum mektupları. hediyesinin amk zaten.

    işte o zaman içimde parasızlığın verdiği çaresizliği hissettim. para olmayınca bir çok şey boştu. sen ne kadar fedakarlık edersen et, insanlar ne durumda olduğunu, neyi neden yaptığını düşünmüyordu. yukarıda da dedim ya işçilere söverdim diye, bilmezdim neden babamı bırakıp gittiklerini. işte dilek; benim dileğim de bilemedi neden ona hediye alamadığımı. neden arayamadığımı. o benim aşkımı kaliteli a4 e değil de saman kağıda dökmeme takılmıştı.
    ···
   tümünü göster