1. 26.
    0
    orman havasını derin derin ciğerlerime çekmeyeli uzun zaman olmuş. büyük şehrin sesi gürültüsü kalaabalığı kafamı yormuş.

    orda anladım. hafif esen rüzgar eşliğinde bir yandan sigara içiyor bir yandan da kendi köyümü gözümün önüne getiriyordum.

    insan büyük şehirde boğuldugunu böyle yerlerrde anlıyormuş.

    seval nihayet gelmişti.

    hadi kalkalım dedi. keyfi yerindeydi. anlaşılan rahatlamıştı. tahmin etmiştm. yemekler dokundu kesin.

    ben kasaya yöneldm, kafamdan adama laf sokma planları yapıyordum.

    parayı ödeyecektm ama laf sokmalıydm. 53 lira ne lan 4 masa içerde 3 masa dışarda , asker karavanasında yemek pişirilen bir yerde bu kadar hesap ödemek adama dokunurdu.

    kasaya yaklaştım, seval dısarda bekliyordu.

    çıkarıp parayı verdim. adam bu sefer bizden olsun dedi.

    şaşırdım. olmaz dedim sert bir ses tonuyla. hesabı biizim garson yanlış hesaplamış. kussura bakma. bu sefer bizden olsun dedi.

    bir yandan da seval i süzüyordu.

    ben adamın günahını almanın verdiği mahcubiyetle tesekkür ettim . yine beklerim dedi. mutlaka gelin haftaya dedi.

    o kadar iyi davrandı ki adam hakkında kötü düşündüğüm için kendime kızdım.

    artık dönüş zamanı gelmişti.
    ···
   tümünü göster