1. 151.
    0
    kutlamak lazımdı,her şeyi düşündüm, herkesi düşündüm. yine keremin evi en uygun yerdi. gazellayı keremin evine davet ettim, yanında bolca eğlenceli insan getirmesini istedim. istediğim şeyleri anladı.

    "ne lazım ? saplı sapsız... " dedi muallak bi gülüşle.abi çektim ben elimi ayağımı karıdan kızdan, köleyim artık birine dedim. güldü ama ne gülmek,aha şimdi gibecek diye korkar insan.

    " lan bırak oğlum, erkek adam erkek giber " dedi.o da var merak etme,ama korkunç şeylerle çıkma karşıma dedim. travestilerden bahsediyordum.bu gazella iyi adamdır, muallak veya oğlancı değildir, hatta abazandır amk.ama travestilere karşı bir vicdan var ki sorma, travesti diyemeden tra.. derken giber adamı, tokatı yapıştırır.

    ne diyim ? shemale mi diyim amk.

    eyvallah dedi. tamam dedim o zaman, bekliyorum haftasonu. kereme bahsettim,her zaman uygun zaten bin, kimyagerin yüzü güldü,am üstünde züt gibmek için heyecanlanıyordu.

    gorille ps kafenin sahibine haber verdim.

    herkes toplanmıştı işte.

    gün geldi çattı, herkes toplanmaya başladı, baya kalabalıktı. orta yaşlı göbekli kül tablası gibi kokan huurlar,iki onluk çakma sarışın kezbanlar, keşler,gazellanın sevip saydığı üç beş insan, kemancıyla darbukacıyla gelmiş adam yanında. velhasıl kelam süper bir ortamdı.

    kimyagerin gözü dönmüştü, evsahibi olduğu için bir çok hatun tarafından itibar gördü o sivilcelerine rağmen. üç hatunla boş bir oda buldu kendine. diğer herkes tadını almıştı zaten dünyadan. kimsenin oturup ergen gibi tuvalette am gibecek hali kalmamıştı, zamanında benim dünyamın magması olan kadınla tanışma faslım gibi.

    canım acayip bir şekilde, filtreli sigaralardan istemişti uzun zamandır içmemiştim. hala içmem, içemem.sevmiyorum nedense. sarma sigaralar her zaman daha iyi ve doyurucudur.

    kırmızı winston soft içesim geldi bir an.ama kafama çok taktım, dedim ben iki dk. inip geliyorum dedim gazellaya, hayırdır sıkıntı mı var dedi, dedim sigaram bitmiş. uzattı sigara. dedim winston alıcam." rahatsız mısın ulan gibtiret al iç işte " dedi.bi el hareketiyle savuşturdum gibtiret der gibi.

    indim aşağı, dedim ver bir kırmızı winston soft, paket verdi. dedim dayı yumuşak paketlerden ver. dıbına koyım insan ne sattığını bilmez mi ya verdi. parayı verdim üstünü aldım. döndüm bakkalın önünde sigarayı yakacaktım. çakmak yanmadı bir iki derken yandı gözüm karşı apartmanın açılan kapısına ilişti,ilk dumanı çekerken.

    bir yerden tanıdıktı.

    çok yerden tanıdıktı.

    esenlerden, siteden,otobüslerden, yenimahalle tren istasyonundan, sinemden,gorilden, güntekinden... çok yerden tanıdıktı.

    düpedüz aslıydı. fakat yıllar beni değiştirdiği gibi onu da değiştirmişti.o serseri mayın yerini pijama ve terliklerle bakkala gidiyordu. beni tanımaması için çekildim bir köşeye saklandım nedense. girdi bakkala hırkasının önünü kapayarak. gitti bir gofret aldı,bu arada apartmanın kapısı hala oynanıyordu birisi tarafından.

    sonra aslı gitti apartmanın kapısını açtı,tak eli havada kalmış küçük bir kız çocuğu gördüm. kıza gofreti verdi kucağına aldı. kapı kapandı.

    böyle olur zaten hep,bir süre dünyadan nefret edip düz bir insan olmayacağını düşünürsün, yıllar seni elektrik su faturalarıyla uğraşır hale getirir. canım sıkılmadı desem yalan olur. beynime sıkılmasını tercih ederdim. çok değişkenli bir şerefsizdim aslında. aslı sinem kahpe taytlı kaşar. çok değişik kadınlar görüyordum. hepsinden ayrı ayrı etkileniyor ancak yine de birine ulaşamadığım için veya bana ulaşmaya çalışan birinin ipini şuursuzca kestiğim için belki.

    belki bu yüzden gibesim geliyordu dar pantolon giyip topuklularla tak tak yürüyen herkesi.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster