1. 226.
    +2
    ...
    o zayıf ayağın nereden geldiğini anladığımda iş işten geçmişti, lavuğun ağzından kanlar boşaldı. o sırada tek düşündüğüm şey artık benim yannanı yediğimdi, nasal olurda birini bir kaç tane apaçiye dövdürürdüm, ya sonra karakolluk olursam diye içten içe düşünmeye başladım. bir ara olay yerinden uzaklaşmak istedim ama biliyordum eğer buradan gidersem keko, memo ve arabeskrap çetesi tarafından dövüleceğimi.
    o anda çok iyi bir şey düşünmeli ve bu olaydan sıfır zarar ile kurtulmalıydım, ama yapamadım keko bana dönerek iki tane de sen vur demişti, bir ara içimden "neresine vuracam amk, vurulacak yer bırakmamışsınız, adamın ağzı yüzü kan içinde bırakmışsınız" dedim, eğer bu içimden söylediklerimi keko duysaydı, beni büyük ihtimal bir güzel döverdi ve olayı izleyen vatandaşa bu iki bin arkadaşlar, bize yamuk yaptılar bizde amlarına koyduk der gibi bir gösteri yapardı.

    içimden gelmesede ufak bir vurma eyleminde bulunmuştum, zaten ortalık tamamen karışmıştı ve lavuğu vatandaşlar kurtarmıştı.
    o anda bütün bu olayların nedeninin o kevaşenin olduğunu düşündüm, eğer o olmasaydı bu çocuğu tanımayacaktı ve bütün bunlar olmayacaktı, en azından kevaşenin babası bir kondom kullanmış veya dışarı boşalmış olsaydı olmayacaktı bütün bu olaylar.
    bir an içimden çocuğa acıma hissi geldi, ama yapacak bir şey yoktu, kendisi günde en az iki haber veya ayda yılda bir roman okumuş olsaydı, artistliğin bir gibe yaramayacağını anlamış olurdu. terlerin zütüme doğru gittiğini hissetmeye başladım, hemen bu arabeskrapçi çetesini buradan zütürmeli ve küçük çocukların misket kavgası gibi basit bir kavgaymış süsü vermeliydim, ama bunu yapabildim mi? tabiiki de hayır. olay yerine çoktan polis gelmişti, o an anladım ki bu ülkede çok polis var ve bunlardan birkaç tanesi özellikle beni bir güzel dövecek. artık keko, memo ve arabeskrapçi çetesi pek umrumda değildi, o sırada sadece kendi zütümü kurtarmalıydım. bu tür binleri sevmesemde yine de bildiğim kadarıyla asla birini satmazlar, arkadaşları haksız olsada sonuna kadar destekçi olurlardı. tabii yine düşündüğüm ve hayal ettiğim gibi olmadı, polis ilk önce çete arasında süloya sağlam bir jop salladı, sülo zaten ufacık birşeydi, nasıl olmuştu da böyle birkaç tane salağın arasına düşmüştü hala anlamıyordum. o pek gibimde değildi ama benim için kavgaya gelen birisine acıma duygusu hissetmem gayet doğal bir şeydi. içimden "ah kevaşe sen olmasaydın bunların hiçbirini olmayacaktı" dedim.
    ...
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster