söz verdiğim gibi bugün erken geldim, erken yatacağım için de şimdiden birşeyler karalayım dedim. nasıl olsa yavaş yavaş toplanırız.
http://www.youtube.com/watch?v=m0SdBmkp9cw
intikalin üçüncü günüydü ve bestler bölgesi samanlığında iğne aramaya devam ediyorduk, açık hedef olduğumuzu bile bile. ancak kayıp eskerin teröristlerle buluşması bizi daha da zor duruma sokacaktı.
bu lanetli labirentte önümüzde iki yol vardı. ya kayıp askerin cesedini bulacaktık, ya da cesedi bulunamayan kayıp askerden daha önce örgüt ile yüzleşecektik. bu muğlak düşünceler içerisindeyken timin bana göre sol kolunda normalin dışında bir hareketlenme vardı.
tahmin ettiğim gibi erdinç şuurunu kaybederek ağrı makinalının kurma kolunu çekmişti, timimden iki asker ise hemen üzerine çökmüş sakinleştirmeye çalışıyordu erdinci.
mevzileri alarak bi süre dinlenmeye karar verdik. pgibopat uzmanım sesini duydum arka taraftan. kayıp askerin cesedini bulamadığımız için çoktan örgüte karıştığı üzerine teoriler üretiyordu. eğer bu gerçekleştiyse pusu yiyeceğimiz çok açıktı.
ben dönerek amaçsızca yürümektense çatışmaya girmeyi yeğlediğimi söyledim. uzmanımın gözleri fal taşı gibi açıldı ve "sen kimsin lan" dedi. "dedim abi dur, sakin ol, indir silahını. jackal reyiz biraz gecikeceği için insiyatifi ben alıyorum" dedim.
yok efendim ben kim oluyomuşumda insiyatif alıyomuşum, yok o kadar yolu boşuna mı yürüdük falan demeye kalmadan taciz ateşi yedik. çıkardım taramalıyı kayıp askerle birlikte terörizleri mermi manyağı yaptım.
dedim "bak ibine ben olmasaydım yarak bulurdunuz teröristleri. yat kalk dua et sayemde yürümekten kurtuldunuz, jackal reyize kalsa hala yöreyi betimliyodunuz fena mı oldu" dedim. "haklısın abi" dedi "keşke hep sen anlatsan, bu jackal ipnesi bizi 45 km yürüto her akşam" dedi elimi öpmek için eğilmişken dizimle midesine vurdum dedim "abim hakkında doğru konuş". hikayeyi sahibine devretmeden önce de üsteğmene sokulup kafa attım dişleri döküldü puştun içimde kalmadı.